reserves

English-Turkish Translation

  1. yedek kuvvet
  2. yedek akçe
  3. rezerv
  4. orman olarak ayrılan arazi
English-Turkish translations from the Atalay Dictionary, First Edition

English Turkish Phrases

be short in one's reserves
(US) rezervlerinde açık olmak Verb
Botanical and zoological gardens and nature reserves activities (NACE code: R91.0.4)
Botanik bahçeleri, hayvanat bahçeleri ve tabiatı koruma alanlarıyla ilgili faaliyetler (NACE kodu: 91.04) Noun, Trades-Professions
draw upon one's reserves
yedek akçesinden yemek
fall back on one's reserves
rezervden yemeğe başlamak Verb
fall back on one's reserves
rezervden yemeye başlamak Verb
overrun one's reserves
yedeklerini yiyip bitirmek Verb
to be short on one's reserves
rezervlerinde açık olmak Verb
accumualte reserves
rezervleri biriktirmek Verb
accumulate reserves
rezervleri biriktirmek Verb
accumulated reserves
birikmiş rezervler Noun
accumulation of currency reserves
döviz birikimi
accumulation of reserves
yedek akçe birikimi
amortization reserves
amortisman ihtiyatları Noun
amortization reserves
amortisman karşılıkları Noun
amount of reserves
karşılıklar miktarı
appropriate to free reserves
serbest rezervlere koymak Verb
balance sheet reserves
bilanço karşılıkları Noun
bank reserves
mevduat karşılıkları Noun
bank reserves
mevduat toplamının nakit olarak saklanan kısmı
bank reserves
banka ihtiyatları Noun
banking reserves
banka rezervleri Noun
be required to keep legal reserves
(US) kanuni yedek akçe bulundurmak zorunda olmak Verb
buildup of reserves
yedeklerin ayrılması
calling of the reserves
yedeklerin çağrılması
cancel reserves
(IMF) rezervleri tedavülden çekmek Verb
capital reserves
sermaye yedekleri Noun, Accounting
capitalize its reserves
yedeklerini aktifleştirmek Verb
cash reserves
nakit ihtiyatları Noun
claim reserves
(sigortacılıkta) hasar karşılığı
coal reserves
kömür yatakları Noun
coal reserves
kömür rezervleri Noun
conscript reserves
silah altına alınan yedekler Noun
creation of reserves
yedek akçe ayırma
currency reserves
döviz rezervi Noun, Banking
disposition of reserves
yedeklerin kullanımı
draw on reserves
yedeklerden çekme
draw on the reserves
yedek akçeyi kullanmak Verb
economies of massed reserves
yığın ekonomisi Noun, Competition Law
evaluation of reserves
yedeklerin değerlendirilmesi
excess reserves
yedek akçeler Noun
excess reserves
fevkalade ihtiyatlar Noun
excess reserves
olağanüstü ihtiyatlar Noun
excess reserves
rezerv fazlaları Noun
excessive reserves
aşırı yedekler Noun
exchange reserves
döviz rezervleri Noun
exhaustion of reserves
kaynakların tükenmesi
Extraordinary Reserves
Olağanüstü Yedekler Noun, Accounting
food reserves
yiyecek maddeleri stoku
foreign exchange reserves
uluslararası rezervler Noun
foreign-exchange reserves
döviz rezervi Noun, Banking
form reserves
rezerv oluşturmak Verb
fractional reserves
kısmi ihtiyat ayrılması
fractional reserves
kısmi yedek
free reserves
serbest yedekler Noun
free reserves
kullanımı işletme yönetim organının kararına bağlı yedekler Noun
free reserves
serbest rezervler Noun
general purpose contingency reserves
genel amaçlı ihtiyat akçesi
general reserves
genel yedekler Noun
growth of reserves
rezervlerin artışı
hidden reserves
şirketin bilançosunda belirtilmeyen yedek akçeler Noun
hidden reserves
gizli yedek akçe
hidden reserves
saklı yedekler Noun
home reserves
müstahfızlar Noun
home reserves
askerlik çağı dışında kalanlar Noun
hydrocarbon reserves
hidrokarbon yatakları Noun, Energy-Resources
initial reserves
ilk yedek ikmal maddeleri Noun
international reserves
uluslararası rezervler Noun
legal reserves
kanuni ihtiyatlar, yasal yedekler Noun
legal reserves
kanuni ihtiyatlar Noun
Legal Reserves
Yasal Yedekler Noun, Accounting
liquid reserves
likit rezervler Noun
loss reserves
zarar karşılığı
maintain legal reserves
kanuni yedek akçesi olmak Verb
maintain reserves
yedek akçesi olmak Verb
maintain- reserves
yedek bulundurmak Verb
monetary reserves
para rezervi
monetary reserves
para kargaşalıkları Noun
natural reserves
korunacak doğa alanı
official reserves
resmi yedekler Noun
official reserves
hükümetin elinde bulunan altın ve para rezervleri Noun
official reserves
resmi rezervler Noun
oil reserves
petrol rezervleri Noun
operating reserves
işletme masrafları karşılığı
optional reserves
ihtiyari yedek akçeler Noun
Other Capital Reserves
Diğer Sermaye Yedekleri Noun, Accounting
Other Reserves
Diğer Yedekler Noun, Accounting
policy reserves
hasar karşılığı
pyramid reserves
yedek akçe ayırmaya devam etmek Verb
raid on the reserves
yedeklere el atma
rebuild inadequate reserves
yetersiz karşılıkları artırmak Verb
reduction in reserves
yedek akçede azalma
reduction in the minimum reserves
asgari yedek akçede azalma
replenish the reserves
rezervleri tamamlamak Verb
replenish the reserves
rezerv ikmalinde bulunmak Verb
required reserves
likit varlık ihtiyatları Noun
required reserves
mevduat munzam karşılıkları Noun
required reserves
zorunlu yedekler Noun
revaluation reserves
yeniden değerlendirme karşılıkları Noun
running down of reserves
rezervlerin azalması
secondary reserves
tali yedekler (bankalarca tutulan devlet tahvilleri gibi hızla nakde dönüştürülebilen yedekler Noun
secondary reserves
tali yedekleri Noun
secret reserves
gizli rezervler Noun
secret reserves
saklı yedeklerler için kullanılan başka bir terim
secret reserves
gizgi yedekler Noun
set up reserves
yedek akçe ayırmak Verb
sinking fund reserves
itfa fonu yedek akçesi
sinking-fund reserves
itfa fonu yedek akçesi
statutory reserves
yasal yedekler Noun
statutory reserves
kanuni ihtiyatlar Noun
statutory reserves
zorunlu karşılıklar Noun, Banking
statutory reserves
zorunlu karşılık oranı Noun, Banking
Statutory Reserves
Statü Yedekleri Noun, Accounting
sterile reserves
kullanılmayan rezervler Noun
surplus reserves
ihtiyatlar fazlası
to be almost drained of foreign exchange reserves
döviz rezervlerinin suyunu çekmesi
to be almost drained of us exchange reserves
döviz rezervlerinin suyunu çekmesi
transfer to special reserves
özel yedek akçeye devir
uncommitted reserves
serbest rezervler Noun
untaxed reserves
vergisiz yedek akçe
visible reserves
açık yedekler (belli ihtiyatlar , fiilen var olan yedek akçe
world monetary reserves
dünya para rezervleri Noun
reserves for letters of credit
akreditif bedelleri Noun
reserves for loan losses
karşılıklar Noun
general reserves for loan losses
krediler serbest karşılığı
English-Turkish phrases from Zargan's own database