dönmek, geri gelmek/gitmek.
to return from a journey. to return home. My brother will return this summer.
Verb
(eski sahibine) geri vermek.
to return property to its rightful owner.
Verb
(konuya) dönmek/avdet etmek.
Let us return to the subject. He returned to his story.
Verb
yanıtlamak, cevap/karşılık vermek.
Verb
geri getirmek/göndermek, iade etmek, (yerine) koymak.
to return a book to a shelf.
Verb
mukabele etmek, karşılık vermek/yapmak.
to return someone's love: birisinin aşkına mukabele etmek.
Verb
misillemek, misilleme yapmak, aynı ile karşılamak, karşılığını yapmak/ödemek, ödül/ceza vermek.
to return fire: ateşe ateşle mukabele etmek.
Verb
(a) (yargıca/resmî bir makama) ifade vermek, (b) (karar vb.) resmen tebliğ etmek/bildirmek.
The jury returned a verdict of guilty.
Verb, Law
(ses/ışık) yansımak, aksetmek.
Verb
(kâr) sağlamak/getirmek.
The concert returned $300 over expenses.
Verb
(resmen) ilân etmek/açıklamak.
to return a list of members.
Verb
seçmek, intihap etmek.
The voters returned him by a landslide.
Verb
(iskambil) aynı değerde kart oynamak.
She returned diamonds.
Verb
(tenis) topu iade etmek/(geri) vurmak.
Verb
(silahı) yerine yerleştirmek.
Verb, Military
dönüş, geri dönüş/geliş/gidiş, avdet, eski haline dönüş.
Immediately on my return home: (Ben)
eve döner dönmez.
return journey: dönüş seyahati.
return current: dönüş akımı.
Noun
(a) tekrarlama, nüksetme, tekrar vukubulma, (b) yıldönümü.
many happy returns: mutlu yıldönümleri dilerim.
Noun
misilleme, misli ile mukabele, karşılık (ödül/ceza vb.), bedel.
in return: karşılık olarak, karşılığında.
in return for this service: bu hizmete karşılık/mükâfat olarak.
Noun
yanıt, cevap, mukabele.
Noun
dönen/geri gelen kimse/şey.
Noun
kâr, kazanç.
to bring (in) a fair return: iyi kâr getirmek.
Noun
tax return ile ayni anlama gelir. vergi bildirimi/beyannamesi.
income tax return: gelir vergisi bildirimi.
Noun
(çizgi/pervaz vb.) kıvrım.
Noun, Architecture
karşılama, döndürüş.
Noun, Sports
faiz.
Noun, Public Finance
resmî rapor, bildirim, beyanname, şerifin mahkeme emrini/celbi tebliğ ettiğine dair mahkemeye sunduğu rapor.
Noun, Law
rapor.
quarterly return: üç aylık rapor.
Noun
(iskambil) eş değerli kart.
Noun
dönüşlü, gidiş-dönüş, dönüş+.
a return trip. a return ticket.
Adjective
karşılık (olarak gönderilen/verilen/yapılan vb.).
a return visit: karşılık ziyareti, iadei ziyaret.
a return shot.
Adjective
tekrar (vukubulan).
a return engagement of opera.
Adjective
dönen, iade edilen, ger gelen/gönderilen.
return cargo.
Adjective
geri dönüş+.
a return bend in a road.
Adjective
dönüş+, dönüşü sağlayan.
the return road. a return pipe.
Adjective
intikam.
return match.
Adjective, Sports
iadeli.
return postage.
Adjective