rights

  1. (bkz: civil rights ), (bkz: civil-rights )
haklarından vazgeçmek Verb
birinin isteklerine razı olmak Verb
haklarına tecavüz etmek Verb
haklı hareket etmek Verb
haklarını savunmak Verb
medeni ve siyasi haklar Noun, Rights-Freedoms
birini haklarından mahrum etmek Verb
haklarını kanun yoluyla kullanmak Verb
haklarını geçerli kılmak Verb
haklarını aşmak Verb
oy hakkını kullanmak Verb
haklarından feragat etmek Verb
haklarını kaybetmek Verb
oy haklarını kaybetmek Verb
oy kullanma haklarını kaybetmek Verb
temel hak ve özgürlükler Noun, Rights-Freedoms
haklarından vazgeçmek Verb
Kişisel ve Siyasal Haklar Uluslararası Sözleşmesi Noun, International Law
Medeni ve Siyasi Haklar Sözleşmesi Proper Name, Law
Ekonomik, Sosyal ve Kültürel Haklar Uluslararası Sözleşmesi Noun, International Law
haklarını titizlikle koruma
bir teminat altında haklarını kaybetmek Verb
bir teminat altında haklarını kaybetmek Verb
haklarını korumak Verb
hakların korunması
bir hak kın kötüye kullanılması
malik olarak tesahüp etmek Verb
usulî hak Noun, Law
haklarını yeniden elde etmek Verb
haklarından vazgeçmek Verb
tahtta hak iddialarından vazgeçmek Verb
özel mülkiyet haklarını saklı tutmak Verb
çocuğun hakları Noun, Rights-Freedoms
hak temelli, hakları temel alan, hakları esas alan Adjective, Law
haklarını yedirmemek Verb
haklarını sonuna kadar savunmak Verb
haklarını kötüye kullanmak Verb
haklarının kısıtlanması
birinin haklarını çiğnemek Verb
haklarını talep etmek Verb
haklarını korumak Verb
hakları talep etmek Verb
haklarının korunması
hakların kısıtlanması
feri haklar Noun, Civil Law
müktesep mallar (evlendikten sonra edinilip mal ortaklığına giren mallar)
edinilen haklar Noun
müktesep haklar Noun
kontrol etme veya işgal etme hakları Noun
bu haklar kiraya verilebilir veya satılabilir
üs hakkı
belli bir gayrimenkulün üzerindeki hava sahasını kullanma
suskripsiyon hakları Noun
asimetrik haklar Noun, Politics-Intl. Relations
pazarlık yapma hakkı
toplu pazarlık
müzakere hakları Noun
savaşı sürdürmek için bir milletin sahip olduğu savaş kanunlarında öngörülen garip haklar Noun
savaşanın hakkı
savaşan devletlerin hakları Noun
radyo yayın hakları Noun
hak gözeterek, âdilâne, hakkaniyetle.
hak ehliyeti Law
belgeli haklar Noun
sinema hakları Noun
(US) vatandaşlık hakları Noun
yurttaşlık hakları Noun
medeni haklar Noun
vatandaşlık hakkı
insan hakları, medenî haklar: ABD Anayasasının 13 ve 14 muaddel şekli ile vatandaşlara sağladığı haklar. Noun
ABD'de zencilerin beyazlarla hukukî, ekonomik ve toplumsal eşitliği. Noun
kıyı hakları Noun, International Law
haklar vermek Verb
çatışan haklar Noun
evlilik hakları Noun
anayasal haklar Noun, Law
tüketici hakları Noun
(sigorta kanunu) iştirak hakları Noun
tüzel kişi hakları Noun
rüçhan haklarıyla birlikte
hisse senedini değerine rüçhan hakkı değerinin dahil edilmesi
bayilik hakları Noun
kesin olarak saptanmış haklar Noun
dağıtım hakkı
kâr payı hakları Noun
oyun hakları Noun
çekiş hakları Noun
Uluslararası Para Fonu Üyesi olan ve bir süre ödemeler bilançosu sıkıntısına düşen ülkelere tanınan
çekme hakları Noun
sondaj yapma hakları Noun
ekonomik haklar Noun
seçim hakları Noun
özlük hakları Noun, Employment
eşit haklar Noun
eşit haklar Noun, Politics-Intl. Relations
rüçhan hakkı kullanılmamış hisse senedi
geçerli hak talepleri Noun
işletme hakları Noun
uyarlama hakkı
çoğaltma hakkı
film çevirim hakkı
film hakları Noun
mali haklar Noun, IP Law
mahrum bırakılan haklar Noun
bütün haklar Noun
temel haklar.
otlama hakları Noun
(İskoçya) miras yoluyla aktarılan haklar Noun
insan hakları Noun, Rights-Freedoms
kusurlu haklar Noun
devri ve ferağı kabil olmayan haklar Noun
(siyasal haklar gibi) şahsa bağlı haklar Noun
vazgeçilmez ve devredilmez haklar Noun
gayri maddi haklar Noun
sanayi hakları Noun
gayri maddi haklar Noun
fikrî haklar Noun
hakları sınırlamak Verb
fikrî haklar Noun
dergi telif hakkı
çoğunluk hakları Noun
malikâneye ait haklar Noun
üretici hakları Noun
evlilik hakları Noun
üyelik hakları Noun
azınlık hakları Noun, Politics-Intl. Relations
tutuklanan kişinin hakları Noun, Law
manevi haklar Noun, IP Law
doğal haklar (tabii hukuktan doğan haklar ; insanın yaradılışından doğan ve kişiliğine bağlı olan haklar Noun
doğal haklar Noun
negatif haklar Noun, Rights-Freedoms
müzakere edebilme hakları Noun
müzakere de bulunma hakları Noun
komşu haklar Noun, Law
komşu haklar Noun, Law
mülkiyetten doğmayan haklar Noun
devredilemeyen haklar Noun
kazanca ortaklık hakkı
kârdan pay alma hakları Noun
kâra katılma hakları Noun
sınai haklar Noun
patent hakları Noun
hasta hakları Noun
icra hakları Noun, Music
kamu gösterilerini denetleme ve ücret saptamayı da içeren
(sanat yapıtlarının) telif haklarını elinde bulunduran kişinin
izne bağlama konularındaki yasal hakları Noun
kişilik hakları Noun, Law
şahsiyet hakları Noun, Law
siyasi haklar Noun
politik haklar Noun
hakları korumak Verb
mülkiyet hakları Noun
patent marka ve benzeri ticari haklar üzerindeki mülkiyet
koruyucu haklar Noun
vekillik hakları Noun
kamu hakları Noun
umumun hakları Noun
yayın hakkı Noun
nitelikli haklar Noun, Law
ayni haklar Noun, Civil Law
komşu haklar Noun, Law
karşılıklı haklar Noun
hakların iadesi Noun
hakları sınırlamak Verb
kıyıyı kullanma hakkı
film telif hakları Noun
tali haklar Noun
bölün/dizi telif hakları.
hissedarların hakları Noun
avlanma hakları Noun
üretim hakları Noun
egemenlik hakları Noun
avlanma hakları Noun
sahne hakları Noun
bir satış işleminde alıcının sahip olduğu yasal haklar Noun
senaryo hakları Noun
halefiyet hakları Noun
üst hakkı Noun, Law
aynî haklar Noun
televizyon hakları Noun
düzgün, muntazam, derli toplu.
set to rights: düzeltmek, yoluna koymak.
set a room to rights.
firma hakları Noun
ticari marka hakları Noun
çeviri hakları Noun
sendikal haklar Noun
sendika hakları Noun
kazanılmış haklar Noun
müktesep haklar Noun
kadın hakları Noun
hak savunuculuğu Noun, Rights-Freedoms
haklar ve sorumluluklar Noun
şirket tarafından yeni ihraç edilecek hisse senetlerinin
önce eski hissedarlara ellerinde bulundurdukları hisse senetlerinin belli bir oranında teklif edilmesi yöntemi
bedelli sermaye arttırımı Noun, Banking
hak ihlali Noun, Politics-Intl. Relations
hak ihlali Noun, Rights-Freedoms
maden işletme hakkı vergisi