rol

English Turkish Phrases

rol slitting machine
rulo dilme makinesi Noun, Machines
English-Turkish phrases from Zargan's own database

Turkish-English Translation

  1. role
  2. status
  3. line
  4. part
Turkish-English translations from Zargan's own database

Turkish-English Phrases

(komedilerde) hoppa ve güzel hizmetçi kız rolü
(Fr.) soubrette
barışı koruma rolü
peacekeeping role
cinsiyet rolü
gender role Noun, Sociology
figüran rolü
walking-on part
film rolü
film part
koruyucu rolü
tutelary role
tekel rolü
monopoly role
tüketici rolü
consumer's role
baş rol
name part
baş rol
central role
baş rol
leading part
ikinci derecede rol
underpart
ikinci derecede rol
supporting part
kilit rol
pivotal role
konuk sanatçının oynadığı rol
guest party
konuk sanatçının oynadığı rol
guest part Theatre
önemsiz rol
walk on
piyese adını veren rol
title role
sessiz rol
thinking part Theatre
tanımlayıcı kısa yazı ya da rol
cameo
toplumsal rol
social role Noun, Psychology
ufak rol
bit
rol almak
to take a part Verb
rol almak
to contribute Verb
rol almak
to act Verb
rol çatışması
role conflict Noun, Sociology
rol dağıtan yönetmen
casting director
rol dağıtımı listesi
credit list
rol kesmek
to cut a splash Verb
rol oynama
role playing
rol oynamak
to play a role Verb
rol oynamak
to contribute Verb
rol oynamak
to act a part Verb
rol taksimi
casting
rol vermek
to feature Verb
rol yapma sanatı
acting
rol yapmak
to act Verb
rol yapmak
to play out Verb
(bir oyuncuya) hep aynı türde rol vermek
to typecast Verb
(tiyatro , sinema , televizyon) rol alan oyuncular
cast
aktif rol oynamak
to have an active part Verb
ana rol oynamak
to be the principal performer Verb
aynı piyeste iki rol almak
to double Verb
belli bir rol oynamak
to cut a dash Verb
bir filmde rol almak
to appear in a film Verb
bir oyunda rol almak
to appear in a play Verb
bir oyunda rol taksimi yapmak
to cast the parts in a play Verb
bir rol almak
to get right inside a part Verb
bir rol kapmak
to land an assignment Verb
bir rol oynamak
to act a part Verb
bir rol oynamak
to play a part Verb
bir rol yorumlamak
to interpret a role Verb
bir şeyde faal rol almak
to take an active part in sth Verb
bir şeyde faal rol oynamak
to take an active part in sth Verb
bir tiyatro eserinde rol almak
to perform in a play Verb
birinci derecede rol oynamak
to play the first fiddle Verb
birine bir rol vermek
to assign someone a role Verb
birine birinin karşısında rol vermek
to cast someone opposite someone Verb, Cinema
birine birinin yanında rol vermek
to cast someone alongside someone Verb, Cinema
birine birşey olarak rol vermek
to cast someone as something Verb
birine rol vermek
to cast someone Verb, Cinema
birine rol vermek
to cast someone for a part Verb
büyük rol oynamak
to figure large Verb
film de rol alınan
film part
ikinci derecede rol oynamak
to play the second fiddle Verb
ikinci derecede rol oynayan kimse
minor character
Nazi döneminde aktif bir rol oynamamış parti üyesi
nominal member
önemli rol oynamak
to loom large Verb
önemli rol oynamak
to bulk large Verb
oyuncu rol dağıtımı
all star cast
oyunda rol almak
to play act Verb
parlamentoda önemli rol oynamak
to play a key part in parliament Verb
seyirci arasına oturup rol yapan oyuncu
plant
tarihi rol oynamak
to figure in history Verb
tiyatroda abartmalı rol yapan oyuncu
ham
üyelerin yönetimde aktif rol aldığı tröst
active trust
üyelerinin idarede aktif rol aldığı tröst
active trust
Turkish-English phrases from Zargan's own database

Turkish Dictionary (Kubbealti Turkish Dictionary)

  1. Bir filim veya piyeste bir kişiyi ... yaptıklarının veya söylediklerinin bütünü
Summary published in cooperation with Kubbealti Foundation. Please visit www.kubbealtilugati.com for the full entry, including etymologies, detailed senses, usage examples and much more.