rustle

English-Turkish Translation

  1. Verb hışırda(t)mak, fışırda(t)mak.
    rustle the papers. Her long skirt rustled as she walked. The wind rustled the dead leaves.
  2. Verb gayretle/şevkle çalışmak, yoğun faaliyet göstermek, gayretle çalışıp elde etmek.
  3. Verb (sığır, davar vb.) çalmak.
  4. Noun hışırtı, fışırtı, hışırdama (sesi).
    The rustle of leaves.
English-Turkish translations from the Atalay Dictionary, First Edition

English Turkish Phrases

rustle some food for unexpected guests
beklenmeyen konuklar için acele yemek hazırlamak Verb
rustle up
(birisine malzeme, erzak vb.) tedarik etmek, sağlamak, bulup buluşturmak.
She can always rustle up
a meal: O ne zaman olsa bulup buluşturup yiyecek bir şeyler hazırlayıverir.
English-Turkish phrases from Zargan's own database