süre

Turkish-English Translation

  1. Noun timeframe
  2. period
  3. space
  4. length
  5. while
  6. tide
  7. spell
  8. Noun duration
  9. streak
  10. span
  11. respite
  12. time
  13. Noun window
  14. compass
  15. term
  16. start
  17. time granted
  18. time span
  19. tract of time
  20. space of time
  21. season
  22. Noun time frame
Turkish-English translations from Zargan's own database

Turkish-English Phrases

(gelir vergisi) zilyetlik süresi
holding period
(grev , US) kanuni düşünme süresi
compulsory delay
(grev kanunu) gevşeme süresi
cooling off period
(grev yasası) sükûnet bulma süresi
cooling time
(meclis başkanı) konuşma süresi
time limit
(patent kanunu) başvuru süresi
period set for filing
(patent) başvuru süresi
filing period
(sosyal sigorta) mahsup edilebilir aidat süresi
contribution record
(üretim) hazırlanma süresi
warming- up time
(üretim) hazırlık süresi
make- ready time
abonman süresi
term of subscription
akseptans süresi
term of acceptance
alacak tahsil süresi
days accounts receivable
ambargo süresi
period of embargo
ambargo süresi amortisman süresi
period of embargo period of redemption
amortisman süresi
payback period Noun
asgari teklif verme süresi
minimum offering period
askerlik süresi
hitch
başkanlık (görev süresi
presidence
başkanlık süresi
presidential term
başlangıç bekleme süresi
initial waiting period Insurance
başvuru süresi
(patent law) period set for filing
bekleme süresi
waiting time Noun
bir belediye tahvilinin geçerlik süresi
life of a bond Noun
bir filmin basılma süresi
print out time
bir haktan yararlanma süresi
period of enjoyment
bir intifa hakkının süresi
running of a benefit
bir işte pişme süresi
break-in period
bir konuşmanın süresi
length of conversation
bir kredinin emre amade edilme süresi
the drawdown period of a credit Noun
bir kredinin süresi
term of a loan Noun
bir patentin süresi
term of a patent
bir poliçenin geçerlik süresi
policy period
bir ruhsatın süresi
term of a licence
bir şeyin yararlı kullanım süresi
useful life of sth
bir şeyin yararlı kullanım süresi
useful life
bir sözleşmenin süresi
life of a contract Noun
blokaj süresi
blockage period
boşaltma süresi
lay days
bozuk kalma süresi
down time Information Technology
çalışma süresi
employment period Noun, Employment
çalışma süresi
working hours Noun, Employment
çalışma süresi
working time Noun, Employment
çalışma süresi
operating time Noun, Trades-Professions
çevir sesi bekleme süresi
quiet period Communication
çıraklık süresi
term of apprenticeship
daimi gelir süresi
perpetuity period
dava açma süresi
tender period
davaya cevap verme süresi
time for entering an appearance
dayanma süresi
life
deneme süresi
test period Noun
deneme süresi
trial period Noun
denkleştirme süresi
reference period Noun, Law
devam süresi
attendance time
developman süresi
developing time
developman süresi
development time
devir süresi
turnover period
dilekçe verme süresi
tender period
dönüş süresi
cycle time Information Technology
eğitim süresi
period of training
ekonomik kriz süresi
period of recession
garanti süresi
period of warranty Noun, Commerce
gebelik süresi
gestation
geçerlik süresi
period to run
geçerlik süresi
validation period
geçerlilik süresi
valid for … Noun
gecikme süresi
latency Information Technology
geri dönme süresi
pay back period
geri ödeme süresi
payback period
gönderme süresi
shipping time
görev süresi
incumbency Noun
gösterim süresi
run
göz açıp kapama süresi
wink
gümrük antreposu süresi
bonded period
hapis süresi
stretch
hastalık süresi
period of a disease
hesaba yazılan konuşma süresi
chargeable time Communication
hesabın nakliyekûnunu yapma süresi
posting period
hesaptakinden daha çok para çekme süresi
period of overdraft
hizmet değerlendirme süresi
service rating period
hizmet süresi
length of service Noun, Human Resources
hizmet süresi
service period
hizmet süresi
service life
inşaat süresi
period of construction
inşaat süresi
period of erection
intibak süresi
period of adjustment
iş görememezlik süresi
absenteeism
işte deneme süresi
probation period
istihdam süresi
period of engagement
itfa süresi
payout period
itfa süresi
period of redemption
itiraz süresi
period for objection
izin süresi
leave
kabul süresi
period of acceptance
kalış süresi
duration of stay Noun
kalma süresi
length of stay
kanuni ihbar süresi
statutory notices
kanuni zaman aşımı süresi
statutory limitation
kanuni zamanaşımı süresi
statutory limitation
karartma için bekleme süresi
auto-dim interval Information Technology
kira süresi
rental period Noun, Law
kira süresi
lease period
kredi süresi
length of credit
kredi süresi
credit period
kuruma süresi
dry time
lisans süresi
term of the licence license
lisansın süresi
term of the licence
makinenin kullanım süresi
machine time
makul ihbar süresi
reasonable notice
memuriyet veya kullanım süresi
tenure
memurun işte deneme süresi
probationary term
memurun işte deneme süresi
probationary period
mikropların kuluçka süresi
latent period
mirasın reddi süresi
term for deliberating
moratoryum süresi
moratorium
ölçülebilir zaman süresi
measurable space of time
ortalama tahsilat süresi
average collection period
oruç tutma süresi
fast
papalık süresi
papacy
patent süresi
patent term
patentin süresi
patent's life
pazartesi-cuma beş günlük çalışma süresi
five day week
planlanan teslimat süresi
scheduled delivery period
poz süresi
period of exposure
rapor süresi
given period
rodaj süresi
breaking-in time
rücû etme süresi
escape period
saptanan kira süresi
periodical tenancy
şartlı tahliye süresi
probationary term
satış süresi
term of sale
senato seçim süresi
senatorial term
sergen yaşam süresi
shelf life Information Technology
sermayenin geri akış süresi
payoff period
servis süresi
service life
sevk süresi
period of shipment
siparişlerin temin etme süresi
lead time
sosyal yardım süresi
benefit period
sözleşme süresi
contract term Noun, Law
sözleşme süresi
term of contract Noun, Law
sözleşmenin geçerlik süresi
currency of the charter Noun
sözleşmenin süresi
currency of a contract Noun
standart iş süresi
standard labor time Noun
süskripsiyon süresi
subscription period
tahakkuk süresi
period of performance
taksitli ödeme süresi
hire purchase period
tatil süresi
(US) holiday period
teklifin süresi
duration of offer
telif hakkı süresi
term of copyright
telif hakkı süresi
copyright period
temdit süresi
period of extension
teminat süresi
guarantee period
temyiz süresi
time for appealing
temyize başvurma süresi
period for filing appeal
temyize başvurma süresi
time for filing appeal
teslim süresi
lead time Noun
teslimat süresi
lead time
toplantı süresi
session
uçağın havaalanındaki bakım süresi
ground handling time
uçuş süresi
time of a flight
uçuşun süresi
duration of flight
üretim süresi
production period
uygulama süresi
period of implementation
uzun hizmet süresi
long service
yabancı yerlere çekilen poliçelerin tedavül süresi
usance
yanıt süresi
response time Information Technology
yararlanma süresi
economic life
yararlanma süresi
period of benefit
yaşam süresi
life time
yaşam süresi
life span
yaşam süresi
race
yeterli zaman süresi
reasonable length of time
yetişme süresi
growing time
yolculuk süresi
running time
yolculuk süresi
traveltime
zaman süresi
length time
zilyetlik süresi
term of possession
zilyetlik süresi
term of posession
Turkish-English phrases from Zargan's own database

Turkish Dictionary (Kubbealti Turkish Dictionary)

  1. Bir olayın ... bülümü, müddet1
Summary published in cooperation with Kubbealti Foundation. Please visit www.kubbealtilugati.com for the full entry, including etymologies, detailed senses, usage examples and much more.