1. Noun, Chemistry kükürt
  2. Noun İngilizce alfabenin 19'uncu harfi.
  3. Noun S şeklinde boru veya herhangi bir şey;
  4. Noun sırada 19'uncu.
  5. Noun, Chemistry kükürtün simgesi.
  6. Adjective south, southern;
  7. Adjective Saint;
  8. Adjective School;
  9. Adjective Saturday;
  10. Adjective Sunday;
  11. Adjective September;
  12. Adjective Section;
  13. Adjective Senat.
  14. Adjective Signor.
çözüm yolu bulamayan
iyice şaşkın
vekalet ücreti Noun, Law
ne yapacağını bilememek Verb
sabrı taşmak Verb
ne yapacağını şaşırmak Verb
karısının borçlarından sorumlu olmak Verb
borçluları tarafından kovuşturulmaya uğramak Verb
birinin tek desteği olmak Verb
kendi kendinin düşmanı olmak Verb
aşırı derecede annesine düşkün olmak Verb
işinde epey ilerlemiş olmak Verb
Sakal-ı Şerif Proper Name, Religion-Faith
siyer Noun, Religion-Faith
belayı satın almak, başına bela açmak, uyuyan yılanı uyandırmak.
çocuk esirgeme kurumu Noun, Law
titiz/dikkatli olmak, ayrıntılara çok dikkat etmek, bütün ayrıntılarıyla bildirmek/anlatmak, kılı kırk yarmak.
birine kılıç çekmek birinin dikkatini bir şeye çekmek Verb
çalışan katkı payı Noun, Insurance
işveren katkı payı Noun, Insurance
adını otelde kalanlar defterine yazmak Verb
adını ziyaretçiler defterine yazmak Verb
Herşey yolunda. Sentence, Idioms
Herhangi bir sorun yok. Sentence, Idioms
İyilik sağlık. Sentence, Idioms
Herşey yolunda. Sentence, Idioms
Herhangi bir sorun yok. Sentence, Idioms
İyilik sağlık. Sentence, Idioms
babasının mesleğini sürdürmek Verb
ne yapıp edip birinin mahremiyetine girmek Verb
parasının karşılığını almak Verb
ödediği paranın karşılığını almak Verb
birini yıkamak Verb
birinin yıkanmasına yardım etmek Verb
okuldan dosdoğru babasının işine girmek Verb
Tam adını koyamıyorum. Sentence, Idioms
Tam nedir bilmiyorum. Sentence, Idioms
Net bir şekilde tanımlayamıyorum. Sentence, Idioms
(bir kimsenin) muhayyilesinde/hayalinde.
bir şeyi canının istediği kadar yapmak Verb
Allah bilir. (Allahtan başka) kimse bilemez.
Kendi iyiliğin için. Sentence, Idioms
Senin iyiliğin için. Sentence, Idioms
babasının firmasına girmek Verb
gözünü ayırmamak, gözünden kaçırmamak için dikkatle bakmak.
The bird watcher kept his eyes peeled for birds. Verb
komşusunun neler karıştırdığını bilmek Verb
birine saygı sunmak Verb
anasının dizi dibinde öğrenmek.
Açık konuşalım. Sentence, Idioms
Sadede gelelim. Sentence, Idioms
Lafı uzatmanın manası yok. Sentence, Idioms
karısının parasıyla yaşamak Verb
hayatımın aşkı Noun
başkalarını kendince değerlendirmek, kendine göre değer biçmek.
müşterisinin isteklerini yerine getirmek Verb
erkek yurdu Noun, Education-Training
davranışlarına dikkat etmek, hal ve hareketlerini düzeltmek, dikkatli olmak.
ashab Noun, Religion-Faith
master diplomasını almak Verb
subay orduevi Noun, Military
eş inin kolunda
Diğer hizmet faaliyetleri (NACE kodu: S) Noun, Trades-Professions
katılımcı katkı payı Noun, Insurance
Halkların Demokratik Partisi (HDP) Noun, Politics-Intl. Relations
başkasının fikriyle hareket etmek Verb
fikirlerini birine bağımlı yapmak Verb
kaderini birinin ellerine bırakmak Verb
burnunu başkasının işlerine sokmak Verb
birinin işine burnunu sokmak Verb
kelleyi koltuğa almak, çok tehlikeli bir işe atılmak.
inancını birinin tanıklığına dayandırmak Verb
parmağını hassas noktaya basmak Verb
parmağını birinin zayıf noktasına basmak Verb
tehlikeye atılmak Verb
kelleyi koltuğa almak Verb
parasını birinin emrinde bulundurmak Verb
(birinin) ağıznı kullanmak Verb
yolculuğunun sonuna varmak Verb
aylığını almak Verb
haftalık ücretini almak Verb
aklını başına toplamak, makul olmak
çocuklarını birinin bakımına bırakmak Verb
oğlunun borçlarını üstlenmek Verb
orospu çocuğu Exclamation
onun bunun çocuğu Exclamation
orospunun evladı Exclamation
it oğlu it Exclamation
aşağılık yaratık Exclamation
pislik Exclamation
eşşoğlueşek Exclamation
devlet katkı payı Noun, Insurance
oğlunun borçlarını istemeye istemeye ödemek Verb
günbatımı sendromu Noun, Medicine
master diplomasını almak Verb
yanlışlıkla başkasının şemsiyesini almak Verb
birinin mesleğine ket vurmak gelirinin büyük bir kısmını almak Verb
Seni ilgilendirmez. Sentence
Sana ne? Sentence
Seni alakadar etmez. Sentence
birinin işine burnunu sokmak Verb
kredi kartı limitini geçmek Verb, Banking
kredi kartı limitini aşmak Verb, Banking
doya doya, canının istediği kadar.
doyasıya, doya doya, kana kana, canının istediği kadar.
haddini aşmak Verb, Idioms
fazla ileri gitmek Verb, Idioms
çizmeyi aşmak Verb, Idioms
haddini aşmak Verb, Idioms
fazla ileri gitmek Verb, Idioms
çizmeyi aşmak Verb, Idioms
düşüncelerini açığa vurmak Verb
nüfuzunu birisi için kullanmak Verb
parasının karşılığını istemek Verb
İsminiz nedir? Sentence
Adınız nedir? Sentence
İsminizi öğrenebilir miyim? Sentence
Adınızı öğrenebilir miyim? Sentence
İsminiz? Sentence
kız yurdu Noun, Education-Training
a's
A'nın devamlı müşterisi olmak Verb
bankerin olan
bankere ait
simsarın
komisyoncunun
c/s
= cycles per second.
birtakım ...ler Noun
bazı ...ler Noun
dişler Noun
para çekme
herkesin
= here is.
he is.
he's a writer.
he has.
he's got two cars.
krala ait
: -lim/-lım/-'üm/-lum.
Let's go: gidelim.
(sigorta) belli başlı bir uluslararası sigorta piyasası
bu piyasa 1689 yılında Edward Lloyd'un Londra'nın iş merkezindeki kahvehanesinde gemi sahipleri Noun
denizciler ve tüccarların sigorta anlaşması yapmak üzere toplanması ile kurulmuştur
m/s
meters per second.
m/s
meters per second per second.
saniyede radyan (açısal hız birimi). Noun
there is.
there has.
bugünkü
yarınki
(a) seyahat, yolculuk, (b) seyahatname.
a book of travels.
what does. What's the man say? = What does the man say?

where has.
where's he been all night?
small capitals: küçük majüskül harfler.
tarih zikretmeksizin.
: özgül ağırlık.
(at ve sığırlarda) ishal, sürgün.
sözleşmede belirtilmiş kalitedeki malın satın alınması
gelecekteki fiyatı donduran
she is.
she has.
çelik üreten firmaların hisse senedi.
...'in sağ kolu Noun
inşaatçı hesabı
müşteri kılavuzu
ev sahibinin tutumu
karının yaptığı masraflardan kocanın sorumluluğu
devlet yolu: İngilterede millî hükümet, Kanadada provens hükümeti tarafından yaptırılan geniş karayolu.
Kraliçe hükümdar ise:
Queen's highway.
Noun
…'lerin büyük kısmı Noun
hamallık ücreti
terbiye, tutum, davranış. Genellikle
mind veya
watch fiilleriyle beraber kullanılır:
Mind
your p's and q's while your Grandmother is here: Büyük annen burada iken uslu/terbiyeli ol.
Noun
özür dileyen suçu kabul etmiş olur.
vezne çeki (bir bankanın başka bir bankanın üzerine keşide ettiği ve veznedarına imzalattığı çek
(ABD'de:
State's)
evidence (of a criminal): suç ortakları aleyhinde tanıklık etmek, suç ortaklarını ele vermek.
yukarıda zikredilen.
yukarıdaki gibi.
Ateş olmayan yerden duman çıkmaz. Sentence
Other services activities (NACE code: S) Noun, Trades-Professions
twenty second letter of Turkish alphabet
zenith

Turkish Dictionary (Kubbealti Turkish Dictionary)

  1. Latin asıllı ... ikinci harfi
  2. Kükürt elementinin sembolü