saklı

Turkish-English Translation

  1. behind
  2. potential
  3. inner
  4. secret
  5. dark
  6. hidden
  7. mysterious
  8. virtual
  9. inside
  10. shady
  11. covert
  12. masked
  13. concealed
  14. subterranean
  15. submerged
  16. arcane
  17. included
  18. hideaway
  19. close
  20. abstruse
  21. privy
  22. occult
  23. under-
  24. doggo
  25. invisible
  26. hugger-mugger
  27. dern
  28. hush hush
  29. sibyline
  30. concealed in
  31. sth which is kept secret from
  32. sth which is kept or stored in
  33. sth which is saved for
  34. (law) legally guaranteed
  35. cryptic(al)
  36. delitescent
  37. under one's hat
Turkish-English translations from Zargan's own database

Turkish-English Phrases

bütün hakları saklı
all rights reserved
saklı hükümler
reserved provisions Noun, Law
saklı kalmak şartıyla
without prejudice Adverb
saklı kalmak şartıyla
reserving Adverb
saklı kalmak üzere
without prejudice to Adverb, Law
saklı kalmak üzere
without prejudice Adverb
saklı kalmak üzere
reserving Adverb
saklı özellik
potentiality Noun
saklı pay
hereditary portion
saklı pay
legal share
saklı türev ürünü
embedded derivative Noun, Banking
saklı tutulan
reserved Adjective
saklı yedekler
hidden reserves Noun
saklı yedeklerler için kullanılan başka bir terim
secret reserves
...'de öngörülen istisnalar ya da sapmalar saklı kalmak kaydıyla
save for the exceptions or derogations provided for ...
bir buluşla ilgili bütün hakları saklı tutmak
to reserve all rights in an invention Verb
bir şeyi saklı tutmak
to make it a proviso Verb
bir şeyin kullanımıni saklı tutmak
to reserve the use of sth Verb
cevabı içinde saklı soru
rhetorical question Noun
fiyatı saklı tutma
price reserve
gizli yerde saklı mallar
cache
hatalar saklı kalmak koşuluyla
barring errors
hükümler saklı kalmak koşuluyla
without prejudice to the provisions
kısmi rücu hakkı saklı olarak
with partial recourse
kullanma hakkını saklı tutmak
to reserve the right to use sth Verb
mahkemeye başvurma hakkını saklı tutmak
to reserve the right of recourse Verb
malların tasarruf hakkını saklı tutmak
to reserve the right of disposal of goods Verb
mülkiyet hak kını saklı tutmak
to reserve the right of property Verb
mülkiyet hakkını saklı tutmak
to reserve the right of property Verb
mülkiyeti saklı tutarak kredili ödeme sözleşmesi
hire purchase and conditional sale agreement
mülkiyeti saklı tutma klozu
(US) commodity clause
mülkiyeti saklı tutma klozu
commodity clause
öngörülen muafiyetler ya da derogasyonlar saklı kalmak kaydıyla
save for the exceptions or derogations provided for
özel mülkiyet haklarını saklı tutmak
to reserve one's proprietary rights Verb
rüçhan hak kını saklı tutmak
to reserve the right of recourse Verb
rüçhan hakkını saklı tutmak
to reserve the right of recourse Verb
rücu hakkı saklı olarak
with recourse
rücu hakkını saklı tutmak
to preserve recourse Verb
savunma hakkını saklı tutmak
to reserve defence Verb
tam rücu hakkı saklı olarak
with full recourse
tazminat talebini saklı tutmak
to preserve recourse Verb
telif hakları saklı baskı
copyright edition
Üye Devletler... hakkını saklı tutar
Member States shall retain the right
veto hakkını saklı (mahfuz) tutmak
to reserve a veto Verb
Turkish-English phrases from Zargan's own database

Turkish Dictionary (Kubbealti Turkish Dictionary)

  1. Gizlenmiş olan, ... mestur, mahfî
Summary published in cooperation with Kubbealti Foundation. Please visit www.kubbealtilugati.com for the full entry, including etymologies, detailed senses, usage examples and much more.