salesman

  1. Noun tezgâhtar, satıcı, satış memuru.
doğuştan satış mümessilli olmak Verb
satıcının ziyareti
otomobil satış mümessili
ciddi olmayan satış mümessili
şehir içinde gezen satış mümessili
dağıtıcı satış temsilcisi
bölge satış temsilcisi
kapı kapı dolaşarak satış yapan kimse
teknik satış mümessili
navlun komisyoncusu
çok kaliteli satış elemanı
sigorta yatırım satış mümessili
sigorta satış mümessili
seyyar satış mümessili
satıştaki genç elemanlar
dergi bayii
misyoner satıcı
sipariş almaktan çok mal tanıtımı amacıyla alıcıyı ziyaret eden satış elemanı Noun
(US) emlak komisyoncusu
bölgesel satış mümessili
menkul değer satış elemanı
sessiz satıcı (satış yerindeki bir malın dikkat çekici ambalajı ve sergilenmesi
belirli bir mal satan satış mümessili
özel mal satan satıcı
çok iyi satış yapan satış mümessili
gezici satış memuru.
(US) gezici satış elemanı
gezgin satış mümessili
gezen satış mümessili
seyyar satıcı
toptan satış elemanı
teknik satıcı
satış mümessilliği
satış mümessilinin esas maaşı
kapı kapı dolaşıp satan satış mümessili
sabit memur maaşıyla çalışan gezici satış elemanı