savaş

Turkish-English Translation

  1. Noun, Anthropology warfare
  2. action
  3. struggle
  4. Noun hostility
  5. battle
  6. striving
  7. cataclysm
  8. war
  9. hostilities
  10. fighting
  11. krieg
  12. sword
  13. fight
  14. combat
Turkish-English translations from Zargan's own database

Turkish-English Phrases

Askeri savaş araçlarının imalatı (NACE kodu: 30.4)
Manufacture of military fighting vehicles (NACE code: C30.4) Noun, Trades-Professions
Askeri savaş araçlarının imalatı (NACE kodu: 30.40)
Manufacture of military fighting vehicles (NACE code: C30.4.0) Noun, Trades-Professions
Bedir Savaşı
Battle of Badr Proper Name, History
Birinci Paylaşım Savaşı
First World War Proper Name, History
Birinci Paylaşım Savaşı
World War I Proper Name, History
Çaldıran Savaşı
Battle of Chaldiran Proper Name, History
din savaşı
holy war Noun, Religion-Faith
gayri nizami savaş
unconventional warfare Noun, Military
gayri nizami savaş
irregular warfare Noun, Military
I. Paylaşım Savaşı
World War I Proper Name, History
I. Paylaşım Savaşı
First World War Proper Name, History
İkinci Dünya Savaşı
Second World War Proper Name, History
İkinci Dünya Savaşı
World War II Proper Name, History
kanunsuz savaşçı
unlawful combatant Noun, Military
kara savaşı
ground war Noun, Military
Körfez savaşı
Gulf war Proper Name, History
Malazgirt Savaşı
Battle of Manzikert Proper Name, History
mezhep savaşı
sectarian war Noun, Politics-Intl. Relations
Ridaniye Savaşı
Battle of Ridaniya Proper Name, History
Savaş Malullerinin Tıbbi Tedavileri Maksadıyla Avrupa Konseyine Üye Ülkeler Arasında Değişimine Dair Anlaşma
Agreement on the Exchange of War Cripples Between Member Countries of the Council of Europe with a View to Medical Treatment Noun, International Law
savaş suçları
war crimes Noun, International Law
savaş suçları mahkemesi
war crimes tribunal Noun, Law
şehir savaşı
urban warfare Noun, Military
Sıffin Savaşı
Battle of Siffin Proper Name, History
taşeron savaşı
proxy war Noun, Military
vekalet savaşı
proxy war Noun, Military
biyolojik savaş
biological warfare
biyolojik savaş
germ warfare
büyük savaş
major war
düzensiz savaş
irregular warfare Noun, Military
ekonomik savaş
economic war (fare
ekonomik savaş
economic warfare
haklı savaş
just war
iç savaş
internal war
iç savaş
intestine war
iç savaş
civil commotion
iç savaş
civil war
iç savaş
domestic warfare
ideolojik savaş
ideological warfare
iktisadi savaş
economic warfare
iktisadi savaş
industrial war
kanlı savaş
murderous war
nükleer savaş
nuclear warfare
nükleer savaş
nuclear war
ölesiye savaş
war to the death
önleyici savaş
pre-emptive war Noun, Military
radyoaktif savaş
radioactive warfare
sıcak savaş
hot war
sınırlı savaş
imperfect war
soğuk savaş
cold war
statik savaş
static warfare
topyekûn savaş
total warfare
topyekûn savaş
large-scale warfare
topyekûn savaş
perfect war
uluslararası savaş
public war
savaş ...
belligerent
savaş ...
combat
savaş açmak
to open hostilities Verb
savaş açmak
to open a campaign Verb
savaş açmak
to start a war Verb
savaş açmak
to begin to fight Verb
savaş alanı
region of war
savaş alanı
battle field
savaş alanı
combat area
savaş alanı
military area
savaş aletleri
instruments of war Noun
savaş anıları
war memoirs Noun
savaş araçları
implements of war Noun
savaş araçları
means of fighting Noun
savaş arkadaşı
fellow soldier
savaş atı
war horse
savaş atı
warhorse
savaş bakanı
(Br) Secretary of State for War
savaş bakanlığı
war office
savaş baltası
poleaxe Noun
savaş başlığı
warhead
savaş bıkkınlığı
war weariness
savaş bölgesi
theater of war
savaş bölgesi
war zone
savaş borçları
war debts Noun
savaş borçlusu
war debtor
savaş borcu
war debt
savaş borusu
clarion
savaş boyunca
throughout the war
savaş bülteni
dispatchs
savaş bulutları
war clouds Noun
savaş çabaları
war efforts Noun
savaş çığlıkları
whoops Noun
savaş çıkması
outbreak of war
savaş çocuğu
war baby
savaş deneyimleri
wartime experiences Noun
savaş durumu
belligerence
savaş durumu
state of war
savaş durumunda
in case of war
savaş düzeni
battle array
savaş ekonomisi
war economy
savaş ekonomisi
wartime economy
savaş felaketi
scourge of war
savaş filosu
battle fleet Noun
savaş finansmanı
war financing
savaş ganimeti
prize of war
savaş geliri
war bride
savaş gemisi
ship of the line
savaş gemisi
fighting ship
savaş gemisi
war vessel
savaş gemisi
warship
savaş gemisi
capital ship
savaş gereçleri
ordnance Noun
savaş gereçleri
munitions of war Noun
savaş gereçleri
military stores Noun
savaş giysisi
battle clothes
savaş görmek
to go through a war Verb
savaş gücü
fighting force
savaş gürültüsü
tumult of battle
savaş haini
war traitor
savaş halinde
embattled
savaş harcamaları
expenditure of war Noun
savaş harcamaları
wartime expenditure Noun
savaş hazırlıkları
preparations for war Noun
savaş hilesi
stratagem
savaş histerisi
wartime hysteria
savaş ilanı
declaration of war
savaş kabinesi
war cabinet
savaş kahramanı
war hero
savaş kârı
war profit
savaş karşıtı
antiwar Adjective, Politics-Intl. Relations
savaş kışkırtıcısı
war monger
savaş klozu
proviso in case of war
savaş korkusu
war scare
savaş madalyası
war medal Noun
savaş mahkemesi
provost court
savaş makinesi
war machine
savaş malzemesi
war material
savaş masrafları
wartime expenditure Noun
savaş muhabiri
war reporter
savaş muhabiri
war correspondent
savaş mültecisi
war refugee
savaş narası
battle cry
savaş nişanı
campaign medal
savaş numarası
mimic warfare
savaş olayı
wartime phenomenon
savaş oyunu
war game
savaş oyunu
feint
savaş propagandası
war propaganda Noun
savaş propagandası
war propoganda Noun
savaş riski
war risk
savaş riskleri
risks of war Noun
savaş riskleri
contingencies of war Noun
savaş riskleri
perils of war Noun
savaş şahinleri
war hawks Noun
savaş sanayii
war industry Noun
savaş sanayii
wartime industry
savaş şartları
war circumstances Noun
savaş sebebi
casus belli Military
savaş sığınmacısı
war refugee
savaş sırığı
quarterstaff
savaş sonrası
postliminium
savaş sonucu
sequel of war
savaş suçlusu
war criminal
savaş suçu
war guilt
savaş tahminleri
prognostications of war Noun
savaş tahvilleri
war loan Noun
savaş tahvilleri
war bonds Noun
savaş taraftarı
hawkish
savaş tasarrufları
war savings Noun
savaş tazminatı
war reparations
savaş tazminatı
war indemnity
savaş teçhizatı
war equipment
savaş tehdidi
threat of war
savaş tehlikesi
danger of war
savaş telefatı
war casualties
savaş teslimatı
war delivery
savaş uçağı
warplane Noun, Military
savaş uçağı
battle plane
savaş uçağı
war plane Noun, Military
savaş vergisi
war tax
savaş vurguncusu
war profiteer
savaş yetimi
war orphan
savaş yılı
war year
savaş yorgunluğu
war weariness
savaş yorgunu
war weary
savaş yorgunu
war-weary Adjective
savaş zamanı
wartime
savaş zammı
war increase
savaş zammı
war bonus
Turkish-English phrases from Zargan's own database

Turkish Dictionary (Kubbealti Turkish Dictionary)

  1. Devletler arasında ... harp, muhârebe
Summary published in cooperation with Kubbealti Foundation. Please visit www.kubbealtilugati.com for the full entry, including etymologies, detailed senses, usage examples and much more.