kendine fazla önem vermek
Verb
yön duygusunu yitirmek
Verb
koku kaybı
Noun, Medicine
bir kimsenin adalet duygusunu zedelemek
Verb
aklıselimine müracaat etmek
Verb
bir yere ait olma duygusu
yön duygusu: nerede olduğunu, ne yönde gittiğini bilme /anlama.
to lose one's sense of direction:
tersi dönmek, nerede olduğunu bilememek.
şakadan anlama, olayların gülünç yönünü görme yeteneği.
lacking in/devoid of humor = humour: nükteden anlamaz.
(a) duruma göre davranma/hareket etme yeteneği, (b) olayları farklı ve doğru değerlendirme yeteneği.
gerçeklik duygusu
Noun, Psychoanalysis
toplumsal dışlanmışlık
Noun, Sociology
milletin oyuna başvurmak
Verb
iyi yön duygusuna sahip olmak
Verb
çok iyi işitme duyusu olmak
Verb
kendini mağdur hissetmek
Verb
nisbet duygusunu yitirmek
Verb
korkunç boyutlara varmak
Verb
bir şeyin anlamını saptırmak
Verb
birini görev duygusuna geri çağırmak
Verb
ölçü dahilinde davranmayı bilmek
Verb
Senato'nun fikrini almak
Verb
bütün utanma duygusunu bir yana bırakmak
Verb
bir metin parçasının anlamını bozmak
Verb
anlam/mana çıkarmak, mana vermek.
en ufak bir sağduyu olmamak
Verb