ses

Turkish-English Translation

  1. Noun, Physics sound
  2. Information Technology audio
  3. Information Technology tone
  4. audiovisual aids
  5. blur
  6. clatter
  7. cry
  8. murmur
  9. noise
  10. sonance
  11. Information Technology voice
  12. vocal
Turkish-English translations from Zargan's own database

Turkish-English Phrases

(boğuk) çarpma ya da patlama sesi
phut
abdominal sesler
bowel sounds Noun, Medicine
abdominal sesler
abdominal sounds Noun, Medicine
ağır ayak sesi
tramp
ağır düşme sesi
thump
ayak sesi
footfall
ayak sesi
footstep
baykuş sesi
hoot
Belirli bir mala tahsis edilmiş mağazalarda ses ve görüntü cihazlarının perakende ticareti (NACE kodu: 47.43)
Retail sale of audio and video equipment in specialised stores (NACE code: G47.4.3) Noun, Trades-Professions
bip sesi
bleep
boğmaca öksürüğü sesi
whoop
boru sesi
trumpet
boru sesi
call
boru sesi
trump
çalkantı sesi
swash
çan sesi
tintinnabulation
çan sesi
peal
çan sesi
toll
çan sesi
dingdong
çevir sesi
ringing tone Communication
çevir sesi
dial l ing tone
çevir sesi
dial tone Communication
çevir sesi
dialling tone
çevre sesi
ambient sound
çiğneme sesi
champ
çınlama sesi
ting
dalga gibi yükselip alçalan konuşma sesi
ripple of conversation
damla sesi
drip
darbe ya da patlama sesi
pow
dikkat çekme ya da sessizliği sağlama sesi
hist
düdük sesi
blast
egzoz sesi
chug
en kalın erkek sesi
bass
ezme sesi
scrunch
geciken çevir sesi
delayed dial tone
geğirme sesi
belch
gürleme sesi
boom
halkın sesi
the popular cry
halkın sesi
popular voice
halkın sesi
(Lat.) vox populi
halkın sesi
voice of the people
havlama sesi
woof
hışırtı sesi
rustle
inilti sesi
whine
insan sesi
human voice
kafa sesi
interior monologue
kafa sesi
voice-over Noun, Cinema
kahkaha sesi
ha ha
kardiyak sesler
heart sounds Noun, Medicine
kardiyak sesler
cardiac sounds Noun, Medicine
karga sesi
caw
kazıma veya sürtme sesi
scrape
keskin gıcırtı sesi
screech
kurbağa ya da karga sesi
crock
martı sesi
mew
meşgul sesi
busy signal Telecommunications
metalik çınlama sesi
clang
metalin metale vurma sesi
clank
motor sesi
song of a motor
müzik sesi
tone
ördek sesi
quack
ötme sesi
warble
patlama sesi
report
pır sesi
whirr whir
radyo sesi
radio volume
ses duvarını aşan bir uçağın neden olduğu patlama sesi
sonic boom
ses getirici
dramatic Adjective
Ses kaydı ve müzik yayıncılığı faaliyetleri (NACE kodu: 59.2)
Sound recording and music publishing activities (NACE code: J59.2) Noun, Trades-Professions
Ses kaydı ve müzik yayıncılığı faaliyetleri (NACE kodu: 59.20)
Sound recording and music publishing activities (NACE code: J59.2.0) Noun, Trades-Professions
Ses ve Görüntü Bilişim Sistemi (SEGBİS)
Sound and Video Information System Proper Name, Law
Sinema filmi, video ve televizyon programları yapımcılığı, ses kaydı ve müzik yayımlama faaliyetleri (NACE kodu: 59)
Motion picture, video and television programme production, sound recording and music publishing activities (NACE code: J59) Noun, Trades-Professions
sızlanma sesi
whine
tekerlek sesi
trundle
televizyon reklamında kamerada görünmeyen bir kişinin sesi
voice over
tın sesi
twang
tınlama sesi
sound box
tok gümbürtü sesi
thud
törpü sesi
rasp
tükürme sesi
splutter
uyarı sesi
Warning beep Information Technology
vb düşme sesi
flop
vicdanın sesi
the dictates of conscience
vicdanın sesi
call of conscience
vicdanının sesi
voice of conscience
vınlama sesi
whirr whir
vurma sesi
pounding
vuruş sesi
whack
vuruş sesi
stroke
yaban kazı sesi
honk
yankılama sesi
reverberation
zil sesi
buzz
ana ses
key note
boğuk ses
deep tone
boğuk ses
cavernous voice Noun
cansız ses
flat voice Noun
çınlayıcı ses
singing
dış ses
voice-over Noun, Cinema
genizden çıkarılan ses
twang
kalın ses
deep voice
madeni ses
clank
madeni ses
clangor
meleme gibi bir ses
bleat
ruhsuz ses
flat voice Noun
sayısal ses
digital audio Noun, Cinema
şiddetli ses
crash
stereofonik ses
stereophonic sound
telaşlı ses
scurry
yüksek ses
blare
ses ...
vocalic
ses aksi
echo
ses alma
reception Noun, Radio-Television
ses almak
to make transcriptions Verb
ses bantı
(film) sound tape
ses bilimi
phonetics
ses bilimi
acoustics Noun, Physics
ses bireşimcisi
voice synthesizer Information Technology
ses bombası
percussion bomb Noun
ses çıkarmadan
quietly Adverb
ses çıkarmak
to sound Verb
ses çıkarmak
to go Verb
ses çıkarmamak
to connive Verb
ses çıkarmamak
to keep mum Verb
ses çıkarmamak
to keep quiet Verb
ses çıkartmak
to sound Verb
ses çıkarttırmak
to sound Verb
ses dalgası
sound wave Noun
ses dolgunluğu
sonority
ses duvarı
sonic barrier
ses duvarı
sound barrier
ses duvarını aşma
to break the sound barrier
ses düzenleyicisi
mixer
ses düzeyi
volume Information Technology
ses düzeyi
sound level
ses editörü
sound editor Noun, Cinema
ses efekti
sound effect Noun, Advertising
ses efektleri
sound effects Noun
ses erimi
hearing
ses geçirmez
sound-deadening
ses geçirmez
sound proof
ses geribeslemesi
acoustic feedback Noun, Physics
ses gibi
vocal
ses kanalı
voice-grade channel Information Technology
ses kaydı
tape recording
ses kaydı
sound recording
ses kaydı
recording session
ses kaydı
voice recording
ses kaydırması
slur
ses kayıt sistemi
recording system
ses kirişleri
vocal cords Noun
ses kısıklığı
hoarseness Noun, Medicine
ses montajcısı
sound editor Noun, Cinema
ses mühendisi
sound engineer Noun
ses ölçüsü birimi
phon
ses ötesi
ultrasound
ses perdesi
voice range Noun
ses rengi
tone
ses röprodüksiyonundaki cızırtı
grain
ses senkronizasyonu
voice over
ses şeridi
audio tape Information Technology
ses seviyesi
sound level
ses şiddetinin gittikçe azalması
diminuendo
ses simgesi
phonogram
ses sınavı
audition Noun
ses sistemi
sound system Noun, Electricity-Electronics
ses sistemi
audio system Noun, Electricity-Electronics
ses soğurganlığı
acoustic absorptivity Noun, Physics
ses tanıma
voice recognition Information Technology
ses tasarımcısı
sound designer Noun, Cinema
ses teknisyeni
utility sound technician Noun, Cinema
ses titremesi
quaver
ses tonu
voice Noun
ses tonu
tone of voice Noun
ses tonu
tone Noun
ses tonunu değiştirmek
to inflect Verb
ses uygunluğu
consonance
ses uyumsuzluğu
dissonance
ses veren
sonorous
ses vermek
to speak Verb
ses vermek
to ring Verb
ses vermek
to sound Verb
ses vermek
to peal Verb
ses yankılarıyla derinlik bulucusu
sonic depth finder Noun
ses yansıtıcı
sounding board
ses yinelemesi
alliteration
ses yolu
vocal tract
ses yükselten
sound-amplifying Adjective
ses yükseltici
sound-amplifying Adjective
Turkish-English phrases from Zargan's own database

Turkish Dictionary (Kubbealti Turkish Dictionary)

  1. Bir kulağın ... özellikteki titreşim
Summary published in cooperation with Kubbealti Foundation. Please visit www.kubbealtilugati.com for the full entry, including etymologies, detailed senses, usage examples and much more.