uyuşmazlıkların barışçıl çözümü
Noun, Law
alacaklıları ile hesaplaşma
anlaşmazlığın sulh yoluyla halli
dostça varılan anlaşma veya mukavele
evlilik öncesi akdedilen sözleşme
evlilikten önce yapılan anlaşma
birinci sınıf senetlerin borsa işlerinde uygulanan ödeme yöntemi
hasar tazminatının ödenmesi
uzlaşma anlaşması (alacaklının borçluyu , kendine borçlu olduğu miktardan daha azını ödeyerek borcundan
kurtulma koşulunu kabule yanaştıran anlaşma
sorunun uzlaşma yoluyla halli
günlük takas işlemleri
Noun
aile üyeleri arasında aile mallarının ya da mirasın bölüştürülmesi konusunda yapılan anlaşma
zoraki iskan
Noun, Politics-Intl. Relations
mecburi iskan
Noun, Politics-Intl. Relations
bir hal çaresi bulmuş olmak
Verb
bankalararası net hesaplaşma
evlenirken gelir tahsisi.
bir anlaşma için araya girmek
Verb
karşılıklı cari hesaplaşma
vadeli borsa muamelesi emri
nikâh akdinden sonra yapılan anlaşma
(borsa) vadeli işlemler fiyatı
uzlaşma (konkordato) teklifi
uzlaşma (konkordato şartları) ortaya koymak
Verb
bir anlaşmaya varmak
Verb
bir uzlaşmaya varmak
Verb
(borsa , Br) vadeli satış
çeki takas için göndermek
Verb
çeki takas için göndermek
Verb
grevi sona erdirmek için anlaşma
borsada yapılan vadeli işlem
(Br) borsada yapılan vadeli işlem
hesap kapatma davası
Noun
takas odasında bankalar arası işlem sonuçlarını gösteren belge
tasfiye günü (borsada , hisse senedi alımı yapanın bedelini ödemesi , satımı yapanın da sertifikaları teslim etmesi gereken gün
(Br) menkul değerler likidasyon bürosu
Noun
menkul kıymetler likidasyon bürosu
Noun
(borsa) vadeli muamele piyasası
bir talebin yerine getirilmesi
bir şeyin bir şeyle muhasebesini yapma
iskan politikası
Noun, Politics-Intl. Relations
(borsa) vadeli muamele fiyatı
(iflas) likidasyon şartları
Noun
hayır kuruluşunda çalışan kimse
biriyle bir anlaşmaya varmak
Verb
yurtiçi takas ve hesaplaşma sistemi
taleplerin tamamıyla ödenmesi
yük oturma davranışı
Noun, Construction
birine vasiyetname düzenlemek
Verb
ivazsız olarak mülk devir ve ferağı