setup

English-Turkish Translation

  1. Noun düzen, örgüt, tertibat.
  2. Noun kolayca kazanılacak şekilde düzenlenmiş müsabaka.
  3. Noun içkiye katılan nesne (buz, soda, vb.).
  4. Noun iş düzeni, işin yapılması için gereken alet, edevat, makine, tesisat ve bunların yerleşimi.
  5. Noun lokantada sofra takımı.
  6. Noun durum, vaziyet.
  7. Noun fiziksel yapı, duruş.
English-Turkish translations from the Atalay Dictionary, First Edition

English Turkish Phrases

administrative setup
idare mekanizması
customer setup
müşterice kurulan Information Technology
intelligence setup
gizli haberalma teşkilatı
intelligence setup
gizli haber alma teşkilatı
operational setup
işletme organizasyon şeması
organizational setup
organizasyonun kuruluşu
Page Setup
Sayfa Düzeni Information Technology
Printer Setup
Yazıcı ayarları Noun, Information Technology
setup (v)
hazırlamak Verb, Information Technology
economic setup of a country
bir ülkenin ekonomik yapısı
set up
(a) dikmek, düşey durumda tespit etmek.
to set up a gravestone. Roadblocks were set up by the police
to catch the escaped prisoner. (b) canlandırmak, diriltmek, (tedavi edip) ayağa kaldırmak.
This medicine set me up: Bu ilâç beni diriltti/iyileştirdi. (c) mevkiini yükseltmek, (d) kurmak, yapmak, tesis/inşa/bina etmek, işler hale getirmek.
to set up a school: okul yapmak.
All this electrical wiring will take a day to set up. (e) törenle işe başlatmak, (f) ticarete/işe başlamasına yardım etmek, desteklemek. (g)
set up a government: hükümet kurmak. (h)
set someone up: birine tuzak kurmak.
set- up
bir örgütün genel düzenlemesi
set-up
düzenlemek Verb
set-up
taslak
set-up
düzen
English-Turkish phrases from Zargan's own database