seyahat

Turkish-English Translation

  1. travel
  2. journey
  3. trip
  4. voyage
  5. eyre
  6. travelling
Turkish-English translations from Zargan's own database

Turkish-English Phrases

Avrupa Konseyine Üye Devletler Arasında Genç Kişilerin Müşterek Pasaportla Seyahatlerine Dair Avrupa Sözleşmesi
European Agreement on Travel by Young Persons on Collective Passports Between the Member Countries of the Council of Europe Noun, International Law
Seyahat acentesi faaliyetleri (NACE kodu: 79.11)
Travel agency activities (NACE code: N79.1.1) Noun, Trades-Professions
Seyahat acentesi ve tur operatörlerinin faaliyetleri (NACE kodu: 79.1)
Travel agency and tour operator activities (NACE code: N79.1) Noun, Trades-Professions
Seyahat acentesi, tur operatörü ve diğer rezervasyon hizmetleri ve ilgili faaliyetler (NACE kodu: 79)
Travel agency, tour operator and other reservation service and related activities (NACE code: N79) Noun, Trades-Professions
seyahat belgeleri
travel documents Noun, International Law
bir yerden bir yere yapılan seyahat
trip
direkt seyahat
nonstop journey
dış ülkelere seyahat
foreign travel
dış ülkeye seyahat
journey abroad
kıtalararası seyahat
intercontinental travel
konforlu otobüsle yapılan seyahat
motorcoach tour
mola vermeden yapılan bir günlük seyahat
jornada
turistik seyahat
tourist travel
yabancı ülkeye seyahat
foreign voyage
yurtdışı seyahat
foreign travel
Seyahat Acentaları Dairesi Başkanlığı
Department of Travel Agencies Noun, Organizations
seyahat acentası
travel agency Noun
seyahat acentesi
travelling agent
seyahat acentesi
travel agency Noun
seyahat acentesi
travel agency (travelling agency)
seyahat acentesi
travel bureau
seyahat acentesi
travel agent Noun, Tourism
seyahat acentesi sahibi
(US) travel agent
seyahat acentesi ya da havayolu tarafından verilen belge
tour order
seyahat acentesi yöneticisi
(US) travel agent
seyahat acentesince düzenlenen tur
organized tour
seyahat acentesince düzenlenen tur
conducted tour
seyahat acentesinin verdiği son yolculuk programı
final itineray
seyahat akreditifi
(US) traveller's letter of credit
seyahat akreditifi
traveller's letter of credit
seyahat anlaşması
travel agreement
seyahat arkadaşı
fellow traveller
seyahat arkadaşı
travelling campanion
seyahat arkadaşı
fellow passanger
seyahat arzusu
travel urge
seyahat avansı
travel advance
seyahat avansı
(US) travel advance
seyahat ayarlamak
to arrange a journey Verb
seyahat belgesi
travel document
seyahat bürosu
travel bureau Noun
seyahat bürosu
vacation bureau Noun
seyahat bürosu
tourist office Noun
seyahat bürosu
(Br) travel bureau Noun
seyahat çantası
gripsack Noun
seyahat çeki
traveller's check
seyahat çeki
travel check
seyahat çeki
circular cheque
seyahat çeki
travel (l) er's cheque
seyahat çeki defteri
travel checkbook
seyahat danışma
touring information
seyahat danışma bürosu
travel information bureau Noun
seyahat direktifi
travel tip
seyahat dövizi
tourist exchange
seyahat edebiyatı
travel literature
seyahat eden
travelling
seyahat emri
traveller's order
seyahat etmek
to voyage Verb
seyahat fonu
travel funds
seyahat fonu
travel fund
seyahat gazetecisi
travel editor
seyahat giderlerini iade etmek
to reimburse travelling expenses Verb
seyahat giderlerini teyid etmek
to reimburse travelling expenses Verb
seyahat giysisi
travelling dress
seyahat hacmi
volume of travel
seyahat harcaması
travel spending
seyahat hatırası
travel souvenir
seyahat hava sigortası
tourist weather insurance Noun
seyahat hazırlıkları
arrangements for a journey Noun
seyahat hesabı
travel account
seyahat hürriyeti
freedom of movement Noun, Rights-Freedoms
seyahat için gereken şeyler
travelling requisites Noun
seyahat imkânları
travelling facilities Noun
seyahat izni
travel clearance
seyahat izni
traveller's pass
seyahat kısıtlamaları
travel restrictions Noun
seyahat kredi mektubu
circular letter of credit
seyahat kredi mektubu
circular note
seyahat masraf hesabı
(US) travel report
seyahat masrafı hesabı
travel report
seyahat masrafları
travel expenses Noun
seyahat masrafları
travelling charges Noun
seyahat masrafları
travelling expenses Noun
seyahat masrafları
travel costs Noun
seyahat masrafları
(Br) travelling expenses Noun
seyahat masrafları için bir meblağın kabulünü oylamak
to vote a sum for travel (l) ing expenses Verb
seyahat masrafları raporu
travel expense report
seyahat masrafları raporu
(US) travel expense report
seyahat mevsimi
travel season
seyahat müsaadesi
travel permit Noun
seyahat planı
travel plan
seyahat planı
itinerary Noun, Tourism
seyahat planlama
trip planning
seyahat planlama
travel planning
seyahat prospektüsü
travel folder
seyahat rehberi
travel guide
seyahat sağlık sigortası
travel health insurance Noun
seyahat servisi
travel service
seyahat sigortası
travel insurance Noun
seyahat tahsisatı
travelling allowance
seyahat teçhizatı
travelling equipment
seyahat trafiğinin artması
travel growth
(turist bürosu) seyahat acentesi
passenger agent
asker seyahat izni
travelling warrant
avrupa seyahat komisyonu
European Travel Commission
az eşya ile seyahat etmek
to travel light Verb
bir seyahat acentesinin düzenlediği geziye çıkmak
to go on holiday through a travel agency Verb
bir yayıncı için seyahat etmek
to travel for a publisher Verb
birinci mevkide seyahat etmek
to travel pullman Verb
Br seyahat çeki
traveller's check (cheque ,)
Br seyahat çeki
c s a check (cheque)
çok seyahat etmek
to travel a good deal Verb
durmadan seyahat etmek
to live out of a suitcase Verb
gezi amacıyla seyahat etmek
to travel for pleasure Verb
gider hesabından seyahat etmek
to travel on expense account Verb
grup çarter seyahat tarifesi
group charter rate
haritaya bakarak seyahat etmek
to travel by the map Verb
havayolu ile seyahat etmek
to travel by air Verb
ikinci mevkide seyahat eden yolcu
cabin passenger
ikinci mevkide seyahat etmek
to travel second class Verb
iş için seyahat etmek
to travel on (for the) business Verb
kamu araçlarında seyahat reklamı
travel display
şirket temsilcisi sıfatıyla seyahat etmek
to travel for a firm Verb
şirketin gider hesabından seyahat eden satış elemanı
expense-account traveller
sürekli seyahat halinde olmak
to live out of a suitcase Verb
taşımacı ya da seyahat acentesinin verdiği makbuz
exchange order
trenle seyahat etmek
to travel by rail Verb
ucuz uçak bileti satan seyahat acentesi
bucket shop
yabancı bir ad altında seyahat etmek
to travel incognito Verb
yaptığı seyahat masraflarını geri almak
to get one's travelling expenses Verb
yaptığı seyahat masraflarını geri almak
(Br) to get one's travelling expenses Verb
yerleşme ve seyahat hürriyeti
freedom of movement and residence Noun, Rights-Freedoms
yetkili seyahat acentesi
fully appointed
Dünya Seyahat Acenteleri Birliği
world association of travel agencies
Türkiye Seyahat Acentaları Birliği (TÜRSAB)
Association of Turkish Travel Agencies Noun
Turkish-English phrases from Zargan's own database

Turkish Dictionary (Kubbealti Turkish Dictionary)

  1. Şehirden şehire, ... yapılan gezi
Summary published in cooperation with Kubbealti Foundation. Please visit www.kubbealtilugati.com for the full entry, including etymologies, detailed senses, usage examples and much more.