shift

English-Turkish Translation

  1. Verb yer(ini) değiştirmek.
    shift one's quarters: taşınmak.
    to shift furniture: mobilyanın yerini
    değiştirmek.
    shift about: durmadan/habire yer değiştirmek, bir yerde duramamak.
  2. Verb değiş(tir)mek, aktarmak.
    to shift the scenery: sahneyi/dekoru değiştirmek.
    to shift one's opinion:
    fikrini değiştirmek.
    to shift one's ground: yeni bir bahane bulmak, yeni bir iddiada bulunmak.
    to shift a load from one hand to the other: yükü bir elden ötekine geçirmek/aktarmak.
  3. Verb kaydırmak, almak, atmak.
    to shift forward/back: ileri/geri almak.
    to shift all the trains one
    hour forward/back: bütün trenleri bir saat ileri/geri almak.
    shift the responsibility of something on to someone: bir şeyin sorumluluğunu başkasının üzerine atmak.
  4. Verb, Automobiles vites değiştirmek.
    shift up: yüksek vitese geçmek.
  5. Verb
    shift for oneself: geçinmek, kendi kendine idare etmek, başının çaresine bakmak, kendi yağıyla
    kavrulmak.
    He's had to shift for himself since his mother died.
  6. Verb, Grammar fonetik bakımdan değiş(tir)mek.
  7. Noun değişme, değişiklik.
    a shift in the wind/in political opinions.
  8. Noun değiş tokuş, mübadele.
  9. Noun kayma.
  10. Noun hile, düzen, desise, kurnazlık, çare, tedbir.
    be at one's last shift: çaresiz kalmak.
  11. Noun nöbet, vardiya.
    the day/night shift: gündüz/gece nöbeti.
    an eight-hour shift: 8 saatlik nöbet.
  12. Noun ekip, işçi takımı, aynı vardiyada çalışan işçiler.
  13. Noun, Automobiles vites değiştirici.
  14. Noun kadın iç gömleği.
  15. Noun çuval elbise, düz entari.
  16. Noun, Geology kayma, tabaka kayması.
  17. Noun, Music telli çalgılarda parmak kaydırma.
  18. Noun, Grammar ses değişimi.
English-Turkish translations from the Atalay Dictionary, First Edition

English Turkish Phrases

shift one's attention to other matters
dikkatini başka konulara yöneltmek Verb
shift one's ground
tutumunu/durumunu değiştirmek, tevil etmek, başka delillere/savunmaya başvurmak.
shift one's opinion
fikrini değiştirmek Verb
shift one's quarters
ikametgâhını değiştirmek Verb
(factory) shift
vardiya
arithmetical shift
aritmetiksel kaydırma
as a shift
idarei maslahat
as a shift
geçici çare
budget shift
bütçe tadilatı
day shift
gündüz vardiyası Noun
demand shift
talep kayması
Doppler shift
Doppler kayması: gözlemciye göre devinen kaynağın frekansındaki görünür değişim.
double shift
çift vardiya
eight-hour shift
sekiz saatlik gündüz işi
evening shift
gece vardiyası Noun
fashion shift
moda değişimi
first shift
ilk vardiya
fixed shift
değişmeyen vardiya
functional shift
işlev değişimi: bir sözcüğün dilbilgisi bakımından değişik bir işlevde kullanılması.
“All systems
are go.” tümcesinde
go fiilinin sıfat olarak kullanılması gibi.
gate- type gear shift
sürgü tipi dişli değiştirme düzeni
gear shift
manevra kolu
gear shift
manevra
gear shift
hız değiştirme düzeni
get a shift
yeni bir yere atanmak Verb
gliding shift
(Br) esnek çalışma saatlerinde iş vardiyası Noun
graveyard shift
gece vardiyasi
graveyard shift
(a) gece nöbeti, geceyarısından sabaha kadar süren nöbet, (b) gece nöbetçisi.
labor shift
vardiya
labour shift
posta
language shift
dil değiştirme
left shift
sola kaydırma
lobster shift
gece nöbeti: gazete idarehanelerinde vb. akşamın geç saatinden sabahın erken saatlerine kadar tutulan nöbet.
logical shift
mantıksal kaydırma
make shift
olanla geçinip gitmek.
make shift
taşınmak.
make (a) shift to do sth: bir şeyi yapmanın yolunu bulmak, ne yapıp yapıp yapmak.
make
(a) shift with what one has: mevcutla yetinmek / idare etmek, idarei maslahat etmek.
We had no chairs so we made shift with old boxes: Sandalyemiz yoktu, eski sandıklarla idare ettik.
I shall make shift with half the amount: Yarısı ile yetineceğim/idare edeceğim.
You must make shift with that: Onunla yetinmelisiniz/idare etmelisiniz.
I can make shift without it: Onsuz da idare edebilirim.
mid life shift
geceyarısı nöbeti
midnight shift
gece yarısı vardiyası Noun
morning shift
sabah vardiyası Noun
night shift
gece ekibi: fabrika vb.'de gece çalışan işçiler. Noun
night shift
gece nöbeti: gece ekibinin çalışacağı saatler.
work (on) the night shift: gece nöbetinde çalışmak. Noun
occupational shift
iş değiştirme
oncoming shift
gelmekte olan vardiya
person who works on a morning shift
sabahçı
personnel shift
personelin yerini değiştirmek Verb
policy shift
politik kayma
population shift
nüfusun yer değiştirmesi
power shift
gücün el değiştirmesi
pressure shift
basınç kayması, yüksek basınç altında ışınım kaynağının izge çizgilerinin dalga boyunun değişmesi.
red shift
kızıla kayma: Galaksilerin (arzdan uzaklaşması sonucu Doppler olayından ileri geldiği sanılan) ışıklarının
dalga uzunluğunun artması.
Noun
rotating shift
dönüşen vardiya
split shift
yalnızca sıkışık dönemlerde servis verdirtilen bir görevliye bu iki dönem arasında mola yaptırılması
split shift
bir lokantada öğle ve akşam yemeklerinde olduğu gibi
standard output per shift
vardiya başı standart verim
stick shift
el vitesi: vitesi el ile değiştirilen (oto). Noun
swing shift
yardım vardiyası Noun
swing shift
(US) fabrikada gece vardiyası (16 : 00-24 : 00
swing shift
(US) yardım vardiyası Noun
tax shift
vergi yansıması
tax shift
verginin yansıması
traffic shift
trafiği kaldırma
twelve-hour shift
on iki saatlik vardiya
work shift
iş vardiyası Noun
work shift
iş nöbeti
working on a night shift
gececi
shift a landmark
bir sınır taşının yerini değiştirmek Verb
shift a meeting to a hotel
toplantı yerini değiştirerek bir otelde yapılmasına karar vermek Verb
shift a tax
bir vergiyi yansıtmak Verb
shift a train one hour ahead
tren seferini bir saat öne almak Verb
shift a train one hour ahead
bir tren seferini bir saat öne almak Verb
shift all the trains one hour forward
bütün trenlerin kalkışlarını bir saat ileri almak Verb
shift berth
demirleme yerini değiştirmek Verb
shift boss
vardiya şefi
shift change
vardiya değişimi Noun, Employment
shift differential
bir vardiyadan fazla çalışma için ödenen fazla mesai ücreti
shift for a living
geçimini sağlamak Verb
shift for oneself
kendini geçindirmek Verb
shift from full-time schedules to part-time
tam gün çalışmadan yarım gün çalışmaya dönmek Verb
shift gears
vites değiştirmek Verb
shift in demand
talepteki değişme (tüketici talebindeki değişmenin derecesi
shift in policy
politikanın değişmesi
shift in supply
arz değişikliği
shift in the exchange
s döviz kurlarında değişiklikler
shift in the market
pazar değişmesi
shift into drive
vitese geçmek Verb, Automotive
shift into drive
vitese geçirmek Verb, Automotive
shift into drive
vitese takmak Verb, Automotive
shift into high
yüksek vitese takmak Verb
shift into high gear
yüksek vitese takmak Verb
shift key
(daktiloda) büyük harf tuşu. Noun
shift knob
vites topuzu Noun, Transport
shift of crops
dönüşümlü tarım
shift of demand
talebin değişmesi
shift of direction
yön değişmesi
shift of opinion
fikir değişmesi
shift of ownership
mülkiyetin değişmesi
shift of power
iktidarın yer değiştirmesi
shift of prices
fiyatların değişmesi
shift orders
emirleri değiştirmek Verb
shift pay
vardiya ücreti
shift premium
günlük çalışma saatlerini değiştirmesinden ötürü bir vardiya işçisine verilen fazla mesai ücreti
shift slightly
(fiyatlar) hafif değişmek Verb
shift superintendent
vardiya amiri Noun, Employment
shift supervisor
vardiya amiri Noun, Employment
shift the blame on sb
kabahati birinin üstüne atmak Verb
shift the blame onto someone
suçu birine yıkmak Verb
shift the blame onto someone
suçu birine atmak Verb
shift the burden of proof
ispat külfetini terse çevirmek Verb
shift the burden of proof
ispat yükümlülüğünü aktarmak Verb
shift the cargo
yükü etrafına yığmak Verb
shift the helm
dümen kırmak, dümeni karşı tarafa basmak.
shift the responsibility on sb
sorumluluğu birinin üstüne atmak Verb
shift the scene
sahneyi değiştirmek Verb
shift the subject
konuyu değiştirmek Verb
shift to low speed
yavaşlatmak Verb
shift troops
askerleri başka bir konağa nakletmek Verb
shift work
vardiyalı iş
day shift (turn)
gündüz vardiyası Noun
expenditure shift policies
harcama kaydırıcı politikalar Noun
gear shift cover
vites kutusu kapağı
make shift with the money one has
elindeki parayla idare etmek Verb
make shift without help
yardımsız idare etmek Verb
multiple- shift operation
vardiyalı çalışma
English-Turkish phrases from Zargan's own database