splice

  1. (tel, kablo vb.) eklemek, ek yapmak.
  2. (halat vb.) uçlarını örerek birleştirmek, birbirine eklemek.
  3. (tahta vb.) uçlarına yuva açarak birbirine eklemek.
  4. (film, teyp) eklemek, uçlarını birbirine yapıştırmak.
  5. evlen(dir)mek, izdivaçla birle(ştir)mek.
  6. ek, ek yapma, ekleme.
ilmik bağı. Noun
uzun ek: iki halatın uzunca birer parçasını üstüste getirip bükerek yapılan düğümsüz ek. Noun
matiz Maritime Traffic
içkiler dağıtmak, içmek, sarhoş olmak.