sprout

English-Turkish Translation

  1. filizlen(dir)mek, filiz sür(dür)mek.
    Leaves beginning to sprout from trees.
  2. (tohum) çimlen(dir)mek, intaş et(tir)mek.
  3. filizlerini kırmak /koparmak.
    to sprout and boil the potatoes.
  4. (sakal vb.) büyütmek/bırakmak.
    to sprout a beard: sakal bırakmak.
    to sprout horns: boynuzları çıkmak.
  5. filiz, sürgün.
English-Turkish translations from the Atalay Dictionary, First Edition

English Turkish Phrases

brussels sprout
brüksel lahanası Noun, Plant Species
Brussels sprout
Brüksel lâhanası.
sprout a beard
sakallanmak Verb
sprout wings
kanatlanmak, uçup gitmek.
English-Turkish phrases from Zargan's own database