stand out

English-Turkish Translation

  1. (a) göze çarpmak/batmak, sivrilmek, belirmek, tebarüz etmek, (b) karşı koymakta direnmek/inat etmek,

    mec. Nuh deyip peygamber dememek.
English-Turkish translations from the Atalay Dictionary, First Edition

English Turkish Phrases

stand out for one's claim
talebinde ısrar etmek Verb
(exceptional person) to stand out
sivrilmek Verb
standout
üstün, değerli, kıymetli (kimse).
standout
ayrıksın, başkalarına uymayan ve acayip fikirlerinde direnen kimse.
stand out against an enemy
bir düşmana karşı dayanmak Verb
stand out against something
birşeye itiraz etmek Verb
stand out against something
birşeyle mücadele etmek Verb
stand out against something
birşeyin karşısında durmak Verb
stand out against something
birşeye karşı çıkmak Verb
stand out against something
birşeyi reddetmek Verb
stand out of line
birlikte gitmemek Verb
stand out to sea
engine açılmak.
stand out to the sea
denize çıkmak Verb
stand out with ...
... ile öne çıkmak Verb
stand-out
üstün, değerli, kıymetli (kimse).
stand-out
ayrıksın, başkalarına uymayan ve acayip fikirlerinde direnen kimse.
English-Turkish phrases from Zargan's own database