sugar

  1. şeker, şekerkamışı veya pancarından elde edilen tatlı madde, C12H22O11,
    (ilgili sıfat:
    saccharine).
    beet sugar: pancar şekeri.
    brown sugar: esmer/ham şeker.
    burnt sugar: karamela.
    cane sugar: kamış şekeri.
    castor sugar: toz şeker.
    cube sugar: küp /kesme şeker.
    granulated sugar: kristal şeker.
    icing sugar: pudra/un şeker.
    loaf sugar: kelle şeker.
    lump sugar: kesme şeker.
    mapple sugar: akçaağaç şekeri.
    moist sugar: ham/sarı şeker.
    refined sugar: saf şeker.
    white sugar: beyaz/saf şeker.
  2. tatlı söz, kompliman.
  3. şekerim.
  4. şeker katmak.
  5. şekerleşmek, şekerlenmek.
  6. tatlı sözlerle yumuşatmak/hafifletmek.
    sugar the pill:
    mec. hapı yaldızlamak.
    sugar
    someone up: birini tatlı sözlerle kandırmak.
  7. akçaağaçtan şeker çıkarmak.
Şeker kamışı yetiştirilmesi (NACE kodu: 01.14) Noun, Trades-Professions
Kakao, çikolata ve şekerleme imalatı (NACE kodu: 10.82) Noun, Trades-Professions
Şeker imalatı (NACE kodu: 10.81) Noun, Trades-Professions
Belirli bir mala tahsis edilmiş mağazalardaki ekmek, pastalar, unlu mamuller ve şekerli ürünlerin perakende
ticareti (NACE kodu: 47.24)
Noun, Trades-Professions
Şeker, çikolata ve şekerleme toptan ticareti (NACE kodu: 46.36) Noun, Trades-Professions
arpa şekeri: arpa özü, şeker, potasyum bitartrat, limon veya portakal suyu ile yapılmış bir şekerleme.
pancar şekeri.
kandaki şeker/glükoz. Noun
kandaki glükoz yüzdesi(nin laboratuarda ölçülmesi). Noun
kan şekeri Noun, Medicine
kandaki glikoz seviyesi Noun, Medicine
esmer şeker, kısmen rafine edilmiş şeker. Noun
ağda
pudra şekeri Noun, Food-Kitchen
toz şeker Noun, Food-Kitchen
ince toz şeker. Noun
toz şeker Noun, Food-Kitchen
pudra şekeri.
dextrose Noun
işlenmemiş şeker
kesmeşeker
küp şeker
meyve şekeri, früktoz. Noun
toz şeker, kristal şeker. Noun
üzüm şekeri. Noun
pudra şeker ve (az miktarda) nişasta karışımı.
meyve şekeri: doğal olarak meyvelerde bulunan ve yapay olarak kamış şekerinin hidrolizi ile elde edilen
früktoz ve glükoz karışımı.
Noun
küp şeker
kesmeşeker
kesme şeker
maltose.
akçaağaç şekeri, akçaağaç şurubu kaynatılarak yapılan esmer şeker.
süt şekeri, laktoz. Noun
pudra şekeri.
şeker atmak Verb
şeker koymak Verb
keten helvası.
pudra şekeri Noun, Food-Kitchen
toz şeker Noun, Food-Kitchen
sükroz Noun, Medicine
sakkaroz Noun, Medicine
çay şekeri Noun, Medicine
şekerlenmek Verb
rafine olmamış şeker
şekersiz
odun şekeri: C5H10O5. Boyacılıkta ve tabaklamada kullanılır, suda erir, toz.
şeker (kamışı) sanayii
sweetsop.
şekerlik
şeker pancarı
(Beta saccharifera).
şeker pancarı Noun, Plant Species
şekerlik.
akide şekeri.
şeker kamışı
(Saccharum officinarum).
şeker kaplı
şekerleme
sweet corn.
,
k.d. arkadaşlık ettiği genç kızı hediyelere garkeden yaşlı ve zengin adam.
şeker hastalığı, diyabet.
ökaliptüs
(Eucalyptus corynocalyx, E. gunnii).
şekerleme
kelle şekeri, koni biçiminde topak şeker.
akçaağaç, özünden şeker çıkarılan isfendan
(Acer saccharum).
şeker melası.
kurşun asetat: Pb(C2H3O2)2.3H2O. Zehirli katı
madde. Boya ve dokumacılıkta kullanılır.
Noun
kurşun asetat.
süt şekeri, laktoz.
sugarbush
şeker çamı
(Pinus Lambertiana): Kaliforniyada yetişen kozalağı 50 cm. uzunluğunda yüksek çam.
şeker kamışı tarlası.
şekerleme
şeker fabrikası.
şeker rafinerisi
aşk mektubu
ağda
bir şeyi yenilir yutulur hale getirmek Verb
şeker termometresi Noun, Food-Kitchen
şeker maşası.
akçaağaç, özünden şeker çıkarılan isfendan
(Acer saccharum).
şeker fabrikası Noun
fenalıkları/kötü ve zayıf taraflarını örtbas etmeye çalışmak, yağlayıp ballamak.
kan şekeri Noun, Medicine
kan şekeri Noun, Medicine
şekerlenmek Verb
T.C. Şeker Kurumu Başkanlığı Noun, Organizations