sup.

  1. superior.
  2. superlative.
  3. supine.
  4. supplement.
  5. supplementary.
  6. supra.
sup
akşam yemeği yemek/yedirmek.
sup
yudumlamak, yudum yudum içmek.
sup
yudum.
Superior Court.
Supreme Court.
avcı borusu: sabahleyin avcıları uyandırmak için çalınan kıvrak hava. Noun
kalk borusu. Noun
önekinin
p ile başlayan sözcük önünde aldığı şekil.
suppose gibi. sub- Prefix
chocolate pudding