supervision

  1. Noun, Law denetim süresi
  2. Noun takip
  3. Noun denetleme, teftiş/nezaret /murakabe (etme), bakma.
  4. Noun yönetme, idare etme.
Bankacılık Düzenleme ve Denetleme Kurumu (BDDK) Proper Name, Economics
gözetme görevinde titiz davranmamak Verb
uygun denetim
banka teftişi
kontrole tabi olmak Verb
polis nezaret inde olmak Verb
sıkı denetim
(US) bazı suçluların hapishaneye kapatılmadan topluluk tarafından gözetim altında tutulması
kanunen zorunlu kılınan kontrol
istişari kontrol
gözetim gideri
mal giriş kontrolü
iş disipliniyle ilgili gözetim
gözetme görevi
kontrol görevi
fabrika gözetimi
fabrika teftişi
devlet kontrolü
devlet gözetimi
sigorta murakabesi Noun
yatırım gözetimi
fatura kontrolü
piyasa kontrolü
piyasa kontrolu
tıbbi kontrol
üyelik gözetimi
işletme kontrolü
işletme kontrolu
şartlı tahliye edilmiş kişilerin gözetimi
(Br) polis kontrolü
polis kontrolu
fiyat denetimi
üretim kontrolü
güvenlik kontrolu
güvenlik kontrolü
satış gözetimi
devlet kontrolu
devlet kontrolü
işletme nezareti
telefon konuşmalarını denetleme
(US) dershane nezareti
kartellerin kontrolü
imalat denetimi
üretimin kontrolü
gözetim emri
şartlı salıvermede denetleyici memurun gözetimi altında olmak Verb, Law
vesayet işlerinde mahkeme namına veya ona yardımcı olarak görev gören memurun nezareti altına konmak Verb, Law
...'in gözetiminde Adverb
mahkeme gözetimi altındaki tasfiye
Bankacılık Düzenleme ve Denetleme Kurumu Proper Name, Organizations
BDDK Proper Name, Organizations
Bankacılık Düzenleme ve Denetleme Kurumu (BDDK) Noun
Sanayi Ürünleri Güvenliği ve Denetimi Genel Müdürlüğü Noun, Organizations
Kolluk Gözetim Komisyonu Kurulması Hakkında Kanun Proper Name, Law
Kolluk Gözetim Komisyonu Proper Name, Organizations