surrender

English-Turkish Translation

  1. Noun teslim
  2. teslim olmak.
    to surrender oneself to sleep: uyuyakalmak.
  3. teslim etmek.
    surrender oneself to justice: adalete teslim olmak.
  4. haklarından feragat etmek/vazgeçmek.
  5. kendini bırakmak.
  6. ümidini kesmek.
    I surrendered all hope.
  7. herhangi bir duygu veya fikre saplanmak.
  8. iade etmek, mukabelede bulunmak.
    to surrender thanks.
  9. teslim, feragat.
    unconditional surrender: kayıtsız şartsız teslim.
    surrender value: (poliçe)
    iptal edilirse geri alınabilecek değer.
    to make a surrender of principle(s): ilkelerinden feragat etmek.
English-Turkish translations from the Atalay Dictionary, First Edition

English Turkish Phrases

surrender one's goods to one's creditors
mallarını alacaklılarına terketmek Verb
surrender one's liberty
özgürlüğünden vazgeçmek Verb
surrender one's office
istifa etmek Verb
compulsory surrender
(iskoçya) kamulaştırma
conditional surrender
şartlı teslim Noun, International Law
demand surrender
teslim olmasını istemek Verb
postponed surrender
ertelenmiş teslim Noun, Criminal Law
starve a town into surrender
bir köyü aç bırakarak teslim olmasına zorlamak Verb
summon a garrison of a fort to surrender
bir kalenin garnizonunu teslim olmaya çağırmak Verb
summons to surrender
teslim olmaya çağrı
terms of surrender
kapitülasyon şartları Noun
terms of surrender
teslim olma şartları Noun
unconditional surrender
kayıtsız şartsız teslim
unconditional surrender
kayıtsız şartsız teslim olma
surrender a criminal
bir suçluyu teslim etmek Verb
surrender a criminal to the police
bir suçluyu polise teslim etmek Verb
surrender a criminal to the police
suçlu yu polise teslim etmek Verb
surrender a leasehold estate
kira hakkını devretmek Verb
surrender a patent
bir patent hakkından vazgeçmek Verb
surrender a prisoner
bir tutukluyu teslim etmek Verb
surrender a privilege
bir imtiyazdan vazgeçmek Verb
surrender a privilege
imtiyazdan vazgeçmek Verb
surrender a profit
bir kârdan vazgeçmek Verb
surrender a right
bir haktan vazgeçmek Verb
surrender a security
bir teminattan vazgeçmek Verb
surrender a security
teminattan vazgeçmek Verb
surrender a ship
bir gemiyi teslim etmek Verb
surrender an advantage
bir avantajı bırakmak Verb
surrender an estate
bir emlakın üzerindeki haklardan feragat etmek Verb
surrender an insurance (policy)
sigorta poliçesini geri satın almak Verb
surrender an insurance policy
sigorta poliçesini vermek Verb
surrender at discretion
kayıtsız şartsız teslim.
surrender bonuses
(Br) kâr payını geri satın almak Verb
surrender by bail
kefaletle teslim olma
surrender by bail
kefil oldukları mahkûmu kefillerin adalete teslim etmeleri Noun
surrender by bail
kefil oldukları mahkûmu kefillerinin adalete teslim etmeleri Noun
surrender for exchange
takas için devretmek Verb
surrender land
araziyi devir ve ferağ etmek Verb
surrender of a charter
bir imtiyazdan vazgeçme
surrender of a fort to the enemy
bir kalenin düşmana teslimi Noun
surrender of a patent
bir patent hakkından feragat
surrender of a right
bir haktan feragat etme
surrender of criminals
suçluları geri verme
surrender of foreign currency
döviz ödemek Verb
surrender of fugitives
kaçak suçluların geri verilmesi
surrender of lease
bir kira hakkından vazgeçme
surrender of lease
tahliye
surrender of lease
malsahibi ve kiracının aralarında anlaşarak bir kirayı normal bitiş tarihinden önce feshetmesi
surrender of possession
tahliye
surrender of possession
mülkiyetten vazgeçme
surrender of prisoners
mahpusların geri verilmesi
surrender of profits
kârdan vazgeçme
surrender of rule
satış hâsılatının % 25'ini resmi kurdan sterline çevirmesini gerekli kılan ve artık yürürlükte olmayan
İngiliz hükümeti döviz kontrolü yasası
surrender of rule
yabancı senetleri satmış olan yatırımcıların
surrender of rule
yatırım fonu kullanarak satın almış oldukları dolar primi
surrender oneself to bad influence
kendini kötü etkiye maruz bırakmak Verb
surrender oneself to justice
adalete teslim olmak Verb
surrender oneself to the court
adalete teslim olmak Verb
surrender oneself to the police
polise teslim olmak Verb
surrender possession
zilyetliği terk etmek Verb
surrender possession
mülkiyeti terketmek Verb
surrender shares
hisse senetlerini şirkete geri vermek Verb
surrender shares
hisse senet dilerini şirkete geri vermek Verb
surrender something to sb
birine bir şeyi teslim etmek Verb
surrender terms
teslim şartları Noun
surrender the lease
tahliye etmek Verb
surrender the leasehold estate
kira hakkını devretmek Verb
surrender the ship
gemiyi teslim etmek Verb
surrender to intimidation
tehdit karşısında sinmek Verb
surrender to the enemy
düşmana teslim olmak Verb
surrender unconditionally
kayıtsız şartsız teslim olmak Verb
surrender upon terms
belli şartlar altında teslim olmak Verb
surrender value
sigorta poliçesi iptal edildiği takirde poliçe sahibine verilecek para miktarı
surrender value
geri satınalma değeri (vadesinden önce sigortasını bitirmek isteyen sigortalıya sigorta şirketinin ödeyeceği para tutarı
(life insurance) cash surrender value
efektif değer
cash surrender value
nakdi tazminat
cash surrender value
(hayat sigortası) sözleşmeden feragat eden sigortalının sigortadan aldığı para miktarı
cash surrender value
bir şeyin nakit olarak kıymeti
cash surrender value
iştira değeri
cash surrender value
bir sözleşmenin feshinde ödenecek nakdi tazminat
cash surrender value
(hayat sigortası) efektif değer
cash surrender value
sermaye değeri
demand the surrender of a town
bir şehrin teslim olmasını talep etmek Verb
payable against surrender of shipping documents
sevk evrakı karşılığında ödenebilir
payable against surrender of shipping documents
sevk evrakı karşılığı ödenebilir
to surrender a leasehold estate
kira hakkını devretme
English-Turkish phrases from Zargan's own database