tanitmak

Turkish-English Phrases

bir konuşmacıyı dinleyicilere tanıtmak
to introduce a lecturer to the audience Verb
bir konuyu kamuoyuna tanıtmak
to make a matter of public record Verb
bir otomobili tanıtmak
to demonstrate a car Verb
bir şeyi tanıtmak
to give something publicity Verb
birini bir şekilde tanıtmak
to present someone as something Verb
birini birşey olarak tanıtmak
to present someone as something Verb
birini resmen tanıtmak
to herald in Verb
birşeyi birine tanıtmak
to introduce someone to something Verb
birşeyi birine tanıtmak
to introduce something to someone Verb
hiç tanınmayan bir adayı tanıtmak
to promote someone from the shadows Verb
ithal mallarını tanıtmak
to handle imported goods Verb
kendini ... olarak tanıtmak
to hold itself out as... Noun, Law
kendini avukat diye tanıtmak
to purport to be lawyer Verb
kendini banker olarak tanıtmak
to give oneself out as banker Verb
kendini başka biri gibi tanıtmak
to personate sb Verb
kendini birine tanıtmak
to present oneself to sb Verb
kendini filan kişi diye tanıtmak
to pass off for sb Verb
kendini kitapçı olarak tanıtmak
establish oneself as a bookseller Verb
kendini sahte unvan altında tanıtmak
to parade a false title Verb
kendini tanıtmak
to make oneself known Verb
kendini tanıtmak
to make yourself known Verb
kendini tanıtmak
to introduce yourself Verb
kendini tanıtmak
to present yourself Verb
kendini uzman olarak tanıtmak
to represent oneself as an expert Verb
kendini zengin tanıtmak
to put oneself forward as a wealthy man Verb
olarak kendini tanıtmak
to stand confessed as Verb
ortak olarak tanıtmak
to introduce as partner Verb
piyasada kendini tanıtmak
to tap a market Verb
tanıtmak
to promote Verb
tanıtmak
to advertise Verb
tanıtmak
to acquaint (sb) with Verb
tanıtmak
to present someone to a group Verb
tanıtmak
to introduce (sb) to Verb
tanıtmak
to familiarize Verb
tanıtmak
to introduce Verb
tanıtmak
to make known Verb
tanıtmak
acquaint
Turkish-English phrases from Zargan's own database

tanıtmak
Kim ve ... bilgi vermek