tenor

  1. Noun, Language-Literature söylem biçimi
  2. Music tenor
  3. anlam, mana, meal, kavram.
    I forget the tenor of her reply.
  4. sürekli akış/cereyan/hareket, gidiş, ilerleyiş, ilerleme tarzı/yönü.
    the even tenor of my life: hayatımın yeknesak akışı.
  5. temayül, eğilim, tabiat, mizaç, mahiyet, istidat.
    There has been a shift in the whole tenor of anti-nuclear
    campaign: Nükleer silahlara karşı açılan mücadelenin mahiyeti değişti.
  6. Law asıl suret veya kopya, aslının aynı olan nüsha.
  7. Music (a) tenor, tenor sesi veya çalgı,
    tenor voice, tenor violin. (b) dizi çanlarda en kalın sesli
    çan.
    tenor clef: do anahtarı.
vade gününe kadar gün sayısı
tenfiz memuru tayin olunmadan
vasiyeti tenfiz memurunun görevlerinin bazılarını yerine getiren şahıs
aynı içerikte
vadesinde ödeme
asıl kopya olduğunu kanıtlama
bir senedin ödeneceği güne kadar geçen süre
  1. (mus) tenor

Turkish Dictionary (Kubbealti Turkish Dictionary)

  1. Erkek seslerinin en tizi