the establishment

English-Turkish Translation

  1. (toplumda) iktidarı elde tutanlar, baştakiler, ileri gelenler,
    argo kodamanlar.
English-Turkish translations from the Atalay Dictionary, First Edition

English Turkish Phrases

be on the establishment
personelden olmak Verb
be on the establishment
personel olmak Verb
form part of the establishment
personelden olmak Verb
reduce the establishment
personelin yarısını tensikata tabi tutmak Verb
strength of the establishment
(Br) (memur kadrosu) personel durumu
country where the establishment is effected
yerleşim ülkesi
lawsuit for the establishment of a fact
müspet tespit davası Noun, Law
lawsuit for the establishment of a negative fact
menfi tespit davası Noun, Law
lawsuit for the establishment of a positive fact
müspet tespit davası Noun, Law
Convention on the Establishment of a Scheme of Registration of Wills
Vasiyetnamelerin Tescili Konusunda Bir Usul Kurulmasına İlişkin Sözleşme Noun, International Law
Law on the Establishment and Broadcasting Services of Radios and Televisions
Radyo ve Televizyonların Kuruluş ve Yayın Hizmetleri Hakkındaki Kanun Proper Name, Law
Law on the Establishment of Institutions of an International Nature
Uluslararası Nitelikteki Teşekküllerin Kurulması Hakkında Kanun Proper Name, Law
Regulations on the Establishment, Duties and Functioning of the Central and Regional Units of the Interior Ministry's Department for Associations
İçişleri Bakanlığı Dernekler Dairesi Başkanlığı Merkez ve Taşra Teşkilatı Kuruluş, Görev, Çalışma ve Esaslarına Dair Yönetmelik Proper Name, Law
English-Turkish phrases from Zargan's own database