to work

işe gitmekte olmak Verb
bismillah deyip işe başlamak Verb
çalışma havasında olmak Verb
işe geç kalmak Verb
çalışmak zorunda olmak Verb
işe ciddi bir şekilde sarılmak Verb
işe koyulmak Verb
işe ciddiyetle girişmek Verb
abonman kartıyla işe gidip gelmek Verb
işe düşkünlük
işe hevessizlik
çalışmaya isteksiz olma
ciddi olarak işe başlamak Verb
birşeyin çalışmasını sağlamak Verb
birşeyi çalışır duruma getirmek Verb
birşeyi çalıştırmak Verb
işine dönmek Verb
ciddi işe koyulmak Verb
işe ciddi sarılmak Verb
usulü dairesinde işe girişmek.
çalışmaktan nefret eder
işe yakın ev
çalışma özgürlüğüne engel olmak Verb
çalışma serbestliğini engelleme
çalışma hürriyetinıkısıtlamak Verb
çalışma özgürlüğüne engel olan
çalışamaz durumda olma
çalışmaya ehil olmama
çalışma gücü kaybı Noun, Employment
çalışma teşviki
birini çalışmaya teşvik etmek Verb
aylaklık etmek Verb
çalıştırmak Verb
işe yerleştirmek Verb
işe koşmak Verb
çalışmayı reddetme
birinin çalışma özgürlüğünü kısıtlamak Verb
işe dönüş
işine dönmek Verb
işe dönmek Verb
çalışma hakkı Noun, Rights-Freedoms
birini bir işe oturtmak.
çalışmaya koyulmak Verb
işe başlamak Verb
işe koyulmak Verb
işe soyunmak Verb
işe koyulmak Verb
çalışma mekânı
işe başlamak Verb
okuldan veya eğitimden çalışmaya geçiş (Kaynak: CEDEFOP) Noun, Education-Training
çalışamaz
çalışamama
çalışmama
çalışmaya hazır olma
çok/devamlı çalışmak.
götürü iş yapma
para için çalışma
sabahtan akşama kadar
dura dura çalışma
yeniden çalışmaya girişmek Verb
kendini çok çalışmaya zorlamak Verb
İşinin başına dön!
işini canla başla yapmak Verb
işe otel odasından gidip gelmek Verb
işe girişmek/koyulmak.
üzerinde çalışılacak yeterli verileri olmak Verb
boş yere iğneyle kuyu kazmak Verb
(US) işe tramvayla gitmek Verb
ciddi çalışmaya başlamak Verb
bir maden ocağını işletme hakkı
bir de bu çıktı
işim yetmiyormuş gibi
kendini görevine vermek Verb
birinin başarısını çok çalışmasına bağlamak Verb
işe yabancı olmak Verb
zor işe alışık olmak Verb
işe yabancı olmak Verb
çok işi olmak Verb
çok işi olmak Verb
boğazına kadar işe batmış olmak Verb
işe tamamiyle kendini adamak Verb
işine tamamıyla kendini adamak Verb
bir işi tamamlamak Verb
hayırseverlik işine katılmak Verb
hayırseverlik işine katkıda bulunmak Verb
izinden sonra yeniden işe dönmek Verb
işine koyulmak Verb
incelemeye başlamak Verb
çalışmaya
işin başlaması için emir emr vermek Verb
işin başlaması için emir vermek Verb
yaptığı iş pek mükemmel değil
birine işini nasıl yapacağını göstermek Verb
ruhunu işe adamak Verb
kendini canla başla işe vermek Verb
yapılacak iş için keşfini yapmak Verb
işsiz kalmak Verb
hiçbir iş yapmamış olmak Verb
işin kalitesine göre ödemek Verb
işinden ayrılamamakta
işine kendini uydurmak Verb
birinin eserinden sitayişkâr sözlerle bahsetmek Verb
başarısını çok çalışmaya borçlu olmak Verb
yapılacak işlerin tanımı
soluk almak için işi bırakmak Verb
kendini tamamıyla işine vermiş
işine olan ilgisi artmak Verb
lafı birşeye getirmek Verb
sözü birşeyin etrafında dolandırmak Verb
sözü birşeye getirmek Verb
çok sıkı çalışmak.
tüm kapasiteyi kullanarak çalışmak Verb
birşeyi yapmak için çaba göstermek Verb
birşeyi yapmak için çalışmak Verb
birşeyi yapmaya uğraşmak Verb
birşeyi yapmak için çabalamak Verb
birşeyi yapmaya çalışmak Verb
tam randımanla çalışmak Verb
kurallara harfiyen uyarak işi yavaşlatmak (ve bu şekilde ücret artışını temine çalışmak).
birine yaramak Verb
birinin işine yaramak Verb
birinin lehine olmak Verb
birinin işine gelmek Verb
birinin lehine olmak Verb
birinin işine gelmek Verb
birinin işine yaramak Verb
birine yaramak Verb
görevini tam hakkıyla yapmak Verb
-e hazırlanmak; -i amaçlamak; -e varmak.
birşeyi yapmak için kendini hazırlamak Verb
birşeyi yapmaya hazırlanmak Verb
zor birşeyi yapmaya hazırlanmak Verb
kendini birşeye hazırlamak Verb
çok çalışmak Verb
canını dişine takıp çalışmak Verb
ölesiye çalışmak Verb