toll

English-Turkish Translation

  1. (ağır ağır ve sürekli) çan çalmak.
  2. (saat) vurmak, çalmak.
  3. (ağır ağır çan çalarak) ölümü ilân etmek.
  4. matem çanı çalmak.
  5. çan çalarak çağırmak.
  6. tole ile ayni anlama gelir. celbetmek, cezbetmek, kendine çekmek, avı cezbedecek hareketler yapmak.
  7. çan çalma.
  8. çan sesi.
  9. geçmelik, geçiş vergisi, köprü/yol parası, müruriye.
    toll bar: geçmelik ödeme kapısı.
    toll
    bridge: ücretle geçilen köprü.
    toll collector: geçmelik toplayan kimse.
    toll highway/road: geçiş ücreti alınan yol.
  10. şehirler arası telefon ücreti.
    toll call: şehirlerarası telefon konuşması.
    toll line/trunk:
    şehirlerarası telefon hattı.
  11. giriş/duhuliye ücreti.
  12. geçiş parası alma hakkı.
  13. değirmen payı/hakkı.
  14. (bir felakette) zayiat/hasar miktarı.
    death toll: ölü sayısı.
    Fire took a heavy toll: Yangın
    büyük mal ve can kaybına sebep oldu.
    The toll was 60 persons dead and 73 missing.
  15. geçmelik/geçiş ücreti vb. almak.
English-Turkish translations from the Atalay Dictionary, First Edition

English Turkish Phrases

take toll of sb's career to take heavy tolls of one's income
birinin mesleğine ket vurmak gelirinin büyük bir kısmını almak Verb
bridge toll
köprü geçiş ücreti
canal toll
kanal geçiş ücreti
canal toll
kanal resimi
canal toll
kanal resmi
dead toll
ölü sayısı
death toll
ölü sayısı: ölenlerin yekûnu, zayiat.
I'm afraid there will be a large death toll from the earthquake.
heavy toll
ağır sonuç Noun
highway toll
karayolları kaza sayısı
highway toll
karayoluları kaza sayısı
intermediate toll
otoyol resmi
intermediate toll
otoyol resimi
light-house toll
deniz feneri resmi
pay the toll
geçiş parası ödemek Verb
port toll
(US) liman resmi
port toll
liman resimi
port toll
(US) liman ücreti
railway toll
yük resmi
road toll
yol geçiş parası
strike toll
grev zarar ziyanı
tailway toll
yük resimi
take a heavy toll
ağır darbe indirmek.
take a toll
olumsuz şekilde etkilemek Verb
take a toll
kötü bir şekilde etkilemek Verb
traffic toll
trafik kazası istatistiği
toll (trunk) call
Br ücrete tabi konuşma
toll …
…in işlemesini durdurmak Verb
toll a bell
kampana çalmak Verb
toll bar
engel
toll bar
gümrük engeli
toll book
gümrük makbuzu defteri
toll bridge
gümrük resmi ödenen köprü
toll bridge
paralı köprü
toll bridge
geçiş parası alınan köprü
toll cable
uzaktan kumanda kablosu Noun
toll call
(US) şehirlerarası konuşma
toll call
(telefon , Br) acele telefon
toll charges
köprü geçiş resmi
toll charges
köprü geçiş resimi
toll collector
gümrük tahsildarı
toll free
(US) (telefon konuşmaları) ödemeli
toll highway
(US) paralı yol
toll line
(telefon) şehirlerarası hat
toll line dial l ing
(US) şehirlerarası direkt arama
toll manufacturing
fason üretim Noun
toll rate
geçiş parası
toll road
paralı yol
toll service
(telefon) acele
toll the statute of limitations
zaman aşımını inkıtaa uğratmak Verb
toll traffic
(telefon , Br) yakın mesafe konuşma trafiği
toll traffic
banliyö trafiği
toll traverse
yol resimi
toll traverse
yol resmi
take a heavy toll of a nation
bir milletten büyük kan dökme fedakârlığı talep etmek Verb
take toll of sb
son derece yormak Verb
take toll of sb
hırpalamak Verb
take toll of sth
bir şeyi alıkoymak Verb
the toll of the roads
yol kazalarında ölüm oranı
Electronic Toll Collection System (ETC)
Otomatik Geçiş Sistemi (OGS)
English-Turkish phrases from Zargan's own database