1. İngiliz alfabesinin yirmibirinci harfi
  2. (Br) yüksek sınıflara özgü
  3. önemli
  4. asil
  5. (US) üniversite
  6. Adjective (= upper class), yüksek tabakadan, yüksek tabakaya mensup/özgü.
  7. Chemistry uranyumun simgesi.
  8. kısaltma olarak: University, union, unit, united, universal, upper.
Uluslararası örgütler ve temsilciliklerinin faaliyetleri (NACE kodu: U) Noun, Trades-Professions
vatanının medar-ı iftiharı (övünç kaynağı) olmak Verb
bir töreni varlığıyla onurlandırmak Verb
imzasını tanımak Verb
birine güvenerek saygı göstermek Verb
şapkalı u (û, Û) Noun, Language-Literature
şapkalı u (û, Û) Noun, Language-Literature
şapkalı u (û, Û) Noun, Language-Literature
sırasını beklemek Verb
yüksek tabakaya özgü olmayan
(Br) asil olmayan
halk tabakasından
/
U-bolt,
is. köprü cıvata, uçları cıvatalı ve somunlu U demiri.
u kuark Noun, Physics
geriye dönüş
geriye çark etme
U dönüşü
U dönüşü yasaktır
U dönüşü
lisan nezaketi
İngilizce alfabenin 21'inci harfi, sesli harf. Noun
U şeklinde nesne. Noun
hafif pedal. Adjective, Music
büyük harf. Adjective, Printing
United Kingdom.
= United Press.
yukarıda zikredilen.
yukarıdaki gibi.
United States.
United Service.
Amerikan Kongresi
=
UV = ultraviolet.
hayırlı olmayan
elverişli olmayan
zararlı
açık veren dış ticaret dengesi (bir ülkenin belirli bir dönem içinde ithalatının ihracatından çok olması durumu
uygunsuz döviz kuru
onurlandırılmamış
yerine getirilmemiş
(biçem) doğal
işlenmemiş
işlenmemiş toprak
dostça davranmak Verb
iyi bir semtte oturmak Verb
birinin gözünde olmak Verb
birinin gözünden düşmüş olmak Verb
birini büyülemek Verb
bir şeyi yapmayı onur saymak Verb
insan işgücü yerine makine koymak Verb
= electrostatic unit.
romantik hava
bohem havası Noun
şeref uğruna
uygunsuz bir fikir edinmek Verb
= genitourinary.
tam tadını almak Verb
bir suçluyu barındırmak Verb
reklamlara çıkan güzel kız
moda fotoğrafçısı
(US) birinci sınıf senet tasnifi
iyi komşuluk ilişkileri gütme politikası Noun
(devlet) iyi komşuluk
birine diş bilemek Verb
kaçak mahpus barındırmak Verb
liman yetkilisi
liman girişi
liman dairesi
limana girmek ve çıkmak için kullanılan geçit
liman vergisi
liman teknesi
liman rüsumu
liman rüsumu
liman girişi
liman tesisleri Noun
limanda sarı yelkenlerin güzel görünmeleri için kullanılan örtü
liman polisi
liman tesisleri Noun
liman yetkililerini taşıyan ve genel hizmette kullanılan küçük deniz aracı
liman sınırı
liman işletme müdürü
liman reisi
liman ağzı
sığınma limanı
sığınma limanı
transit limanı
liman polisi
liman demiryolu
liman vergileri Noun
nehirden limana giriş yeri
liman yönetmeliği
liman riski
liman servisi
liman tren istasyonu
kuşku sahibi olmak Verb
öç düşünceleri beslemek Verb
gemi limanda iken tutulan vardiya
melce
barınacak yer
bir şeyde işçilik payı az olmak Verb
sakıncalı etkisi olmak Verb
birinin gelişi şerefine ziyafet vermek Verb
vadesinde bir senedi ödemek Verb
(US) Br bir çeki ödemek Verb
bir davete icabet etmek Verb
ibrazında ödemek Verb
ödenen senet
(Br) uzmanlık sınavı
beden yoğunluğu
işlerin teftişi
çok sayıda işçi (genellikle niteliksiz) gerektiren geleneksel tarım ve turizm gibi iş kolu ya da endüstri
sermaye yatırımı ya da teknolojiden çok
hinterlandı
işçi piyasası bölgesi
işçi piyasası takası Noun
işçi piyasası politikası tedbirleri Noun
işçi temsilciliği
(Br) vergiye tabi maaş tutarı
yakın civarda oturmak Verb
İstanbul'a yakın bir yerde oturmak Verb
düşük gelirli semt
işçileri başka işlerde çalışmaları için ayartmak Verb
bir şeyi yapmayı şeref meselesi saymak Verb
görevde kusur işlemek Verb
çok renkli baskı
komşu devlet
çalışmaya niyeti olmamak Verb
birine barınak teklif etmek Verb
ayrıcalıklı yatılı öğrenci
yiyecek ve bar servisi bulunan tren vagonu
(US) döner koltuklu
oturma odası mobilyası Noun
salon oyunu
genelev
salon sosyalisti
politik radikalizmini kokteyl partisi tartışmalarıyla sınırlayan solculara saldırı deyimi
salon adamı
önemsiz toplumsal başarılar Noun
sofra hizmetçisi
biri anısına heykel dikmek Verb
söylentilere göre
hile kokmak Verb
bağnazlık kokmak Verb
dedikodu çıkarmak Verb
Standart Uluslararası Ticari Meslek Sınıflandırması
bir komşunun aydınlığını kesmek Verb
buhar banyosu Noun
buhar basıncı
yüksekte uçan uçağın arkasında bıraktığı buhar şeridi
buharlaşmak Verb
birini komşunun kapısına kadar geçirmek Verb
varlıklı kişilerin oturduğu semt
= Angstrom Unit.
(Roma şehrinin kurulduğu tarihten itibaren) … yılında.
, Roma şehrinin kuruluşundan itibaren (≈ M.Ö 753) (hesaplanan yıl).
= British thermal unit.
: Rus Gizli Polisi (1922-1935).
(size borçluyum): borç senedi.
immunizing unit.
international unit
Orta Doğu Teknik Universitesi. Astronomy
unconditionally Adverb
u-circumflex Noun, Language-Literature
u with a circumflex Noun, Language-Literature
u with a caret above Noun, Language-Literature
u with a circumflex accent Noun, Language-Literature
Activities of extraterritorial organisations and bodies (NACE code: U) Noun, Trades-Professions
discipline Noun
channel
hairpin bend
u turn
u turns not allowed
u quark Noun, Physics
I know Istanbul like the back of my hand
to control 10 % of the voting power Verb
to be short of Verb
platitude Noun

Turkish Dictionary (Kubbealti Turkish Dictionary)

  1. Uranyum elementinin sembolü
  2. bk. –ı
  3. bk. –ı–
  4. Latin asıllı ... beşinci harfi
  5. Ve” bağlacının nazımda sessiz harfle biten ... Farsça kelimelerden sonraki okunuşu

ü
bk. u
ü
bk. –ı
ü
bk. –ı–
ü
Latin asıllı ... altıncı harfi