undertake

English-Turkish Translation

  1. Verb üstlenmek, yüklenmek, girişmek, üzerine almak, deruhde etmek.
    to undertake the responsibility for
    …: …'in sorumluluğunu üzerine almak.
  2. Verb söz vermek, vadetmek, taahhüt etmek.
    He undertook to improve the working conditions: Çalışma koşullarını
    düzeltmeyi vadetti.
  3. Verb teminat vermek, temin/garanti etmek.
    I undertake to preserve a strictly neutral position.
  4. Verb (düelloya vb.) tutuşmak/girişmek.
English-Turkish translations from the Atalay Dictionary, First Edition

English Turkish Phrases

undertake a business errand
bir ayak işini üstlenmek Verb
undertake a commitment
bir taahhüt altına girmek Verb
undertake a great responsibility
büyük bir sorumluluk üstlenmek Verb
undertake a guarantee
bir kefalet üstlenmek Verb
undertake a journey
bir yolculuğa girişmek Verb
undertake a piece of work
iş almak Verb
undertake a piece of work
bir iş almak Verb
undertake a piece of work
bir iş üstlenmek Verb
undertake a post
bir görev üstlenmek Verb
undertake a risk
bir riski göze almak Verb
undertake a risk
bir riski üstlenmek Verb
undertake a task
bir görev üstlenmek Verb
undertake an obligation
bir yükümlülüğü üstlenmek Verb
undertake an office
bir mevkie geçmek Verb
undertake by contract
(US) götürü iş üstlenmek Verb
undertake order
sipariş almak Verb
undertake orders
sipariş üstlenmek Verb
undertake plundering raids
yağmacılığa çıkmak Verb
undertake the collection of a bill
bir senedin tahsilini deruhte etmek Verb
undertake the defence of a suit
davalının davasını üstlenmek Verb
undertake the management
yönetimi üstlenmek Verb
üst ” upper surface , top . to undertake ; to jump over ; he had a knife on
~ ne almak ~den atlamak ~ de bıçak vardı ~ nde durmak ~ ne düşmek ~ nde ka
English-Turkish phrases from Zargan's own database