untouched

  1. Adjective dokunulmamış, el sürülmemiş, olduğu gibi.
  2. Adjective ayak basmamış, keşfedilmemiş.
    untouched lands.
  3. Adjective yenilmemiş, içilmemiş.
    He left his food untouched: Yemeğini yemedi = Yemeğine el sürmedi.
  4. Adjective değişmemiş, ilkel halinde.
    The old façade of the station remains untouched.
  5. Adjective sağlam, hasarsız, zarar görmemiş, zedelenmemiş, tamam.
  6. Adjective etkilenmemiş, etki(si) altında kalmamış, müteessir olmamış.
    She was untouched by the life around her.
  7. Adjective ilgisiz, kayıtsız, duygusuz, bigâne, lâkayt.
  8. Adjective (konuşmada/kitapta) zikredilmemiş, sözü edilmemiş, bahsi geçmemiş, temas edilmemiş.
dokunulmayan erzak