uydurmak

Turkish-English Translation

  1. Verb to assimilate
  2. Verb to concoct
  3. Verb to conform
  4. Verb to contrive to do
  5. Verb to fabricate
  6. Verb to fake
  7. Verb to fake up
  8. Verb to fudge
  9. Verb to gear
  10. Verb to hammer out
  11. Verb to invent
  12. Verb to mate
  13. Verb to realign
  14. Verb to square
  15. Verb to suit
  16. Verb to tailor
  17. Verb to trump up
  18. Verb to attune
  19. invent
  20. Verb to adjust
  21. Verb to be seeing things
  22. Verb to make out
  23. Verb to match
  24. Verb to tell tales
Turkish-English translations from Zargan's own database

Turkish-English Phrases

...'e ayak uydurmak
to keep pace with ... Verb
...'e ayak uydurmak
to keep abreast of ... Verb
adımını uydurmak
to keep pace Verb
adımlarını uydurmak
to keep in step Verb
adımlarını uydurmak
to fall in step Verb
ayak uydurmak
to fall in step Verb
ayak uydurmak
to keep in step with Verb
ayak uydurmak
to humour Verb
ayak uydurmak
to go with the a Verb
ayak uydurmak
to adjust Verb
ayarlarını birbirine uydurmak
to synchronize Verb
bahane uydurmak
to feign an excuse Verb
bahane uydurmak
to concoct an excuse Verb
bahane uydurmak
to think up an excuse Verb
bahane uydurmak
to make out a case Verb
bir bahane uydurmak
to dish up some excuse or other Verb
bir bahane uydurmak
to falter an excuse Verb
bir güçlükten kurtulmak için kolaylıkla bir bahane uydurmak
to whip the devil round the stump Verb
bir hikâye uydurmak
to weave a story Verb
bir hikâye uydurmak
to make up a story Verb
bir şeye uydurmak
to adapt Verb
bir şeyi bir şeye uydurmak
to adapt something to sth Verb
bir üsluba uydurmak
to stylize Verb
birbirine uydurmak
to accommodate Verb
biri hakkında masal uydurmak
to tell tales about sb Verb
birine ayak uydurmak
to dance to sb's time Verb
birine ayak uydurmak
to dance after sb's whistle Verb
birşeyi uydurmak
to make something out Verb
çağa ayak uydurmak
to move with the times Verb
cezayı suça uydurmak
to make the punishment fit the crime Verb
enflasyona ayak uydurmak
to keep up with inflation Verb
eylemi sözlere uydurmak
to suit the action to the word Verb
eylemi sözüne uydurmak
to suit the action to the word Verb
fikirlerini yeni koşullara uydurmak
to orient one's ideas to new conditions Verb
gelirinıgiderine uydurmak
to suit one's expenditure to one's income Verb
gerçeğe uydurmak
to tailor to reality Verb
gider gelirine uydurmak
to suit one's expenditure to one's income Verb
giderini gelirine uydurmak
to suit one's expenditure to one's income Verb
giderini gelirine uydurmak
to proportion one's expenses to one's income Verb
haber uydurmak
to manufacture news Verb
haber uydurmak
to forge news Verb
hikâye uydurmak
to cook up a story Verb
hikâye uydurmak
to fabricate a story Verb
işine kendini uydurmak
to reconcile oneself to one's work Verb
işini uydurmak
to manage Verb
kafasından hikâye uydurmak
to make a story up out of one's head Verb
kendini çevre sine uydurmak
to get environmentally adjusted Verb
kendini çevresine uydurmak
to fit oneself into one's surroundings Verb
kendini çevresine uydurmak
to get environmentally adjusted Verb
kendini çevreye uydurmak
to adjust oneself to one's environments Verb
kendini çevreye uydurmak
to adjust oneself to one's environment Verb
kendini duruma uydurmak
to conform oneself to the circumstances Verb
kendini duruma uydurmak
to adapt oneself to circumstances Verb
kendini duruma uydurmak
to accommodate oneself to circumstances Verb
kendini yeni duruma uydurmak
to accommodate oneself to circumstances Verb
kilide anahtar uydurmak
to match up a key to a lock Verb
masal uydurmak
to manufacture Verb
o anda uydurmak
to improvise Verb
programlarını birbirine uydurmak
to coordinate one's schedules Verb
sözleri hareketlere uydurmak
to mate words with deeds Verb
tam uydurmak
to tally Verb
toplum kurallarına uydurmak
to socialize Verb
üretimi bir fabrikanın kapasitesine uydurmak
to gear production to the capacity of a plant Verb
üretimi talebe uydurmak
to gear production to demand Verb
üretimi talebe uydurmak
to tailor production to demand Verb
üretimi tesislerin kapasitesine uydurmak
to gear production to the capacity of a plant Verb
usulüne uydurmak
to regulate Verb
verimi piyasanın talep olanağına uydurmak
to match output to the absorption capacities Verb
yalanlar uydurmak
to tell lies Verb
yeni buluşlara ayak uydurmak
to keep pace with modern invention Verb
yetişip ayak uydurmak
to come up with Verb
zamana ayak uydurmak
to move with the times Verb
zamana ayak uydurmak
to keep abreast of the times Verb
zamana ayak uydurmak
to be abreast with the times
zamana ayak uydurmak
to keep up with the times Verb
zamana ayak uydurmak
to be abreast of the times Verb
Turkish-English phrases from Zargan's own database

Turkish Dictionary (Kubbealti Turkish Dictionary)

  1. Uymasını sağlamak, ... denk getirmek
Summary published in cooperation with Kubbealti Foundation. Please visit www.kubbealtilugati.com for the full entry, including etymologies, detailed senses, usage examples and much more.