uygulamak

Turkish-English Translation

  1. Verb apply
  2. Verb implement
  3. Verb carry out
  4. Verb execute
  5. Verb perform
  6. Verb follow
  7. Verb exercise
  8. Verb practice
  9. Verb practise
  10. Verb administer
  11. Verb dispense
  12. Verb exert
  13. Verb enforce
  14. Verb effectuate
  15. Verb put in practice
Turkish-English translations from Zargan's own database

Turkish-English Phrases

ülkesel uygulama
territorial application Noun, International Law
adaleti uygulamak
to administer justice Verb
aynı zamanda uygulamak
to application concurrently Verb
başarı vadeden bir planı uygulamak
to play a sure card Verb
basınç uygulamak
to exert pressure Verb
başka bir standart uygulamak
to apply another standard Verb
baskı politikası uygulamak
to sit on the safety valve Verb
baskı uygulamak
to silence Verb
baskı uygulamak
to keep down Verb
baskı uygulamak
to oppress Verb
baskı uygulamak
to weight down Verb
baskı uygulamak
to put the screws on Verb
bildiğini uygulamak
to application one's knowledge Verb
bilgisini uygulamak
to apply one's knowledge Verb
bir anlaşmanın şartlarını uygulamak
to implement the provisions of a convention Verb
bir emri uygulamak
to enforce an order Verb
bir hükmü uygulamak
to apply a provision Verb
bir ilkeyi uygulamak
to carry out a principle Verb
bir kanun uygulamak
to bring a law into action Verb
bir kanunu uygulamak
to apply a law Verb
bir kanunu uygulamak
to carry out a law Verb
bir kanunu uygulamak
to execute a law Verb
bir kanunu uygulamak
to dispense with a law Verb
bir kanunu uygulamak
to enforce a law Verb
bir kanunu uygulamak
to administer a law Verb
bir kanunu uygulamak
to give effect to a law Verb
bir kanunu uygulamak
to implement a law Verb
bir kararı icra marifetiyle uygulamak
to force a decision Verb
bir kararı uygulamak
to implement a decision Verb
bir kararı uygulamak
to carry out a decision Verb
bir kararı uygulamak
to enforce judgment Verb, Law
bir kararı uygulamak
to stick by a decision Verb
bir kuralı uygulamak
to application a rule Verb
bir kuramı uygulamak
to reduce a theory into practice Verb
bir medya kampanyası uygulamak
to run a media campaign Verb
bir planı uygulamak
to execute a plan Verb
bir planı uygulamak
to implement a plan Verb
bir politikayı uygulamak
to implement a policy Verb
bir projeyi uygulamak
to run a scheme Verb
bir projeyi uygulamak
to carry out a project Verb
bir şeyi uygulamak
to put something into practice Verb
bir şeyi yapması için bir kişiye baskı uygulamak
to arm twist Verb
bir sözleşmeyi uygulamak
to implement an agreement Verb
bir sözleşmeyi uygulamak
to discharge a contract Verb
bir sözleşmeyi uygulamak
to carry out a contract Verb
bir tasarıyı uygulamak
to put a plan into execution Verb
bir tavsiyeyi uygulamak
to put advice to use Verb
bir usulü uygulamak
to carry out a procedure Verb
bir vergiyi daha düşük oranda uygulamak
to charge a tax at a lower rate Verb
birine fiziksel şiddet uygulamak
be physical with someone Verb, Criminal Law
birine fiziksel şiddet uygulamak
get physical with someone Verb, Criminal Law
birine indirimli fiyat uygulamak
to allow a reduced price to sb Verb
birine özel fiyat uygulamak
to give someone special terms Verb
birinin planlarını uygulamak
to forward sb's plans Verb
birşeyi uygulamak
to bring something to bear Verb
bütün mülk üzerinde icra uygulamak
to levy on the entire property Verb
bütün mülk üzerine icra uygulamak
to levy on the entire property Verb
bütünüyle uygulamak
to apply in its entirety Verb
çocuklara sıkı disiplin uygulamak
to be firm with children Verb
doğru uygulamak
to application correctly Verb
elektroliz uygulamak
to electrolyse Verb
fiyat artışlarını geçmişe uygulamak
to roll the price increases back Verb
geriye uygulamak
to relate back Verb
haberleri süsleyip püsleyip uygulamak
to edit news for the public Verb
hakem kararını uygulamak
to enforce an award Verb
indirim uygulamak
to grant a remission Verb
kanunları uygulamak
to administer the law Verb
kanunu uygulamak
to put the law into operation Verb
kanunu uygulamak
to enforce the law Verb
kanunu uygulamak
to carry out the law Verb
kanunu uygulamak
to application the law Verb
kanunu uygulamak
to administer a law Verb
kanunu uygulamak
to carry-out a law Verb
kanunu uygulamak
to apply a law Verb
kararı icra marifetiyle uygulamak
to force a decision Verb
kararı uygulamak
to carry a judgment into execution Verb
kararı uygulamak
to enforce judgment Verb
kıyas uygulamak
to apply analogically Verb
kıyas uygulamak
to apply analogy Verb
kontrol uygulamak
to exercise control Verb
kural uygulamak
to apply a rule Verb
maaş kesintilerini geçmişe uygulamak
to roll back the pay cuts Verb
medya kampanyasını uygulamak
to run a media campaign Verb
ortak trafik politikası uygulamak
to pool traffic Verb
otomasyon uygulamak
to automate Verb
para piyasasında baskı uygulamak
to place pressure on the money market Verb
planı uygulamak
to execute the plan Verb
planlarını uygulamak
to go ahead with one's plans Verb
reflasyon politikası uygulamak
to reflate Verb
sahneye uygulamak
to dramatize Verb
saldırgan bir ülkeye yaptırımlar uygulamak
to apply sanctions against an aggresor country Verb
sansür uygulamak
to silence Verb
sansür uygulamak
to apply censorship Verb
talimatı uygulamak
to carry out instructions Verb
tekel uygulamak
to enforce a monopoly Verb
vakum uygulamak
to cup Verb, Medicine
vergi oranını uygulamak
to apply the tax rate Verb
vergiyi daha düşük oranda uygulamak
to charge a tax at a lower rate Verb
yaptırım uygulamak
to apply sanctions Verb
yaptırımlar uygulamak
to impose sanctions Verb
yeni bir hukuki standart uygulamak
to apply new legal standard Verb
yeni bir hukuki standart uygulamak
to apply a new legal standard Verb
yeni bir kanuni standart uygulamak
to apply a new legal standard Verb
yeni bir politika uygulamak
to initiate a new policy Verb
yeni bir sanayi rejimi uygulamak
to estalish a new industrial regime Verb
yeni bir sanayi rejimi uygulamak
to establish a new industrial regime Verb
yeni bir sanayii rejimi uygulamak
to estalish a new industrial regime Verb
zaman aşımı kanununu uygulamak
to apply the statute limitations Verb
zamanaşımı kanununu uygulamak
to apply the limitation act Verb
zehirli gaz uygulamak
to application poison gas Verb
acele ile uygulamak demiryolu döşemek
to railroad Verb
Avrupa Topluluğu'nun ortak gümrük tarifesini uygulamak için benimsediği nomanklatura
common customs tariff nomenclature
bir işi geçmişe uygulamak istemek
to rue a bargain Verb
indirim uygulamak (yapmak)
to apply (make) a reduction
Turkish-English phrases from Zargan's own database

Turkish Dictionary (Kubbealti Turkish Dictionary)

  1. Gereğini yerine ... tatbik etmek
Summary published in cooperation with Kubbealti Foundation. Please visit www.kubbealtilugati.com for the full entry, including etymologies, detailed senses, usage examples and much more.