uzlaşma

Turkish-English Translation

  1. Noun, Competition Law plea agreement
  2. Noun, Competition Law settlement
  3. Noun agreement
  4. peace
  5. explanation
  6. Noun accommodation
  7. Noun determination
  8. composition
  9. Noun adjustment
  10. accord
  11. Information Technology compromise
  12. Noun reconciliation
  13. Noun conciliation
  14. Noun rapprochement
  15. accordance
  16. Noun congruity
  17. happy medium
  18. Noun reconcilement
Turkish-English translations from Zargan's own database

Turkish-English Phrases

toplumsal uzlaşma
social consensus Noun, Sociology
uzlaşmacı
reconciliatory Adjective
uzlaşmaz biçimde
uncompromisingly Adverb
uzlaşmaz tutum
uncompromising attitude Noun
dostça uzlaşma
amicable composition
iflas masası dışında uzlaşma
arrangement outside bankruptcy
mahkeme de tarafların karşılıklı ödünleriyle uzlaşma
compromise in court
mahkeme dışı alacaklı ile uzlaşma
composition by deed of arrangement
mahkeme dışı uzlaşma
previous arrangements
mahkeme dışı uzlaşma
arrangement out of court
mahkeme dışı uzlaşma
out-of-court settlement
mahkeme dışı uzlaşma
private settlement
mahkeme dışında uzlaşma
accord
mahkeme dışındaki uzlaşma
out-of-court composition
mahkemede tarafların karşılıklı ödünleriyle uzlaşma
compromise in court
mahkemede uzlaşma
compromise in court
mecburi uzlaşma
forced composition
mecburi uzlaşma
compulsory composition
ortak uzlaşma
joint composition
savaş öncesi uzlaşma
prewar compromise
vergi dairesiyle uzlaşma
arrangement with the board of inland revenue
zorunlu uzlaşma
compulsory settlement
zorunlu uzlaşma
composition order
uzlaşma (konkordato şartları) ortaya koymak
to propose terms of a settlement Verb
uzlaşma (konkordato) teklifi
proposal for a settlement
uzlaşma adayı
compromise candidate
uzlaşma anlaşması
composition agreement
uzlaşma anlaşması
compromise agreement
uzlaşma aramak
to seek a rapprochement Verb
uzlaşma dilekçesi
petition for arrangement
uzlaşma formülü
compromise formula
uzlaşma girişimi
attempts at conciliation
uzlaşma girişimi
attempt at reconciliation
uzlaşma girişimi
attempt at conciliation
uzlaşma hizmetleri
conciliation services Noun
uzlaşma ihtimalleri
prospects of compromise Noun
uzlaşma işlemleri
composition proceedings Noun
uzlaşma kabul formu
composition acceptance form
uzlaşma koşulları
terms of composition Noun
uzlaşma kurulu
conciliation board
uzlaşma mahkemesi
conciliation court
uzlaşma odaklı
reconciliation-oriented Adjective
uzlaşma önerisi
offered composition
uzlaşma önerisi
conciliatory proposal
uzlaşma önlemleri
conciliatory measures Noun
uzlaşma önlemleri
conciliatory steps Noun
uzlaşma planı
compromise plan
uzlaşma planı
plan for a settlement
uzlaşma politikası
policy of compromise Noun
uzlaşma politikası
show-business approach Noun
uzlaşma sağlama
conciliation Noun
uzlaşma sağlamak
to arrange a settlement Verb
uzlaşma şartları
terms of settlement Noun
uzlaşma siyaseti
policy of compromise
uzlaşma tasarısı
conciliation scheme
uzlaşma teklifi
offer of compromise
uzlaşma teklifi
offered composition
uzlaşma teklifi
compromise package
uzlaşma teklifi
settlement offer
uzlaşma teklifi
proposal for a composition
uzlaşma teklifi
settlement proposal
uzlaşma teklifi
proposal for a compromise
uzlaşma teklifi
compromise offer
uzlaşma usulü
conciliation procedure
uzlaşma vakasını dinleme günü
conciliation hearing
uzlaşma ve hakemlik kuralları
rules of conciliation and arbitration Noun
uzlaşma yasası
compromise bill
uzlaşma yoluyla
by way of compromise
uzlaşma yoluyla
by way of composition
uzlaşma yoluyla halletmek
to settle by compromise Verb
alacaklılarla uzlaşma dilekçesi vermek
to file a petition for an arrangement Verb
bir davayı uzlaşma yoluyla (dostça) halletmek
to settle a lawsuit amicably Verb
bir uzlaşma (konkordato) şartları üzerinde anlaşmak
to come to terms of a composition Verb
bir uzlaşma sağlamak
to bring about an agreement Verb
bir uzlaşma sonucunda açılan dava
friendly suit
bir uzlaşma teklif etmek
to offer as a compromise Verb
bir uzlaşma yapmak
to effect a compromise Verb
hakem yoluyla uzlaşma maddesi
arbitration clause Noun
hakikatleri araştırma ve uzlaşma komisyonu
truth and reconciliation commission Noun, Politics-Intl. Relations
s uzlaşma yolları
measure of conciliation Noun
sorunun uzlaşma yoluyla halli
compounded settlement
vergi uzlaşma komisyonu
tax commission
Anayasa Uzlaşma Komisyonu
Reconciliation Committee for Constitution Noun, Organizations
Turkish-English phrases from Zargan's own database

Turkish Dictionary (Kubbealti Turkish Dictionary)

  1. Uzlaşmak işi, anlaşma, uyuşma
Summary published in cooperation with Kubbealti Foundation. Please visit www.kubbealtilugati.com for the full entry, including etymologies, detailed senses, usage examples and much more.