velocity

  1. Noun hız, sürat, birim zamanda alınan yol.
    The velocity of sound.
  2. Noun çabukluk.
    The velocity of historical change.
  3. Noun (paranın) tedavül hızı.
açısal hız Noun, Physics
kurtuluş hızı: bir roketin yerçekimi etkisinden kurtulması için gerekli minimum hız.
sonraki hız
son hız
ses hızını geçen sürat
bağlangıç hızı
başlangıç hızı
(mermi) ilk hız. Noun
yörünge hızı: bir cismi yörüngesinde tutan en az hız.
akış sürati
dikey hız Noun, Astronomy
kayma dalgası hızı Noun, Mechanics
(para) tedavül (dolanım) hızı
bir ekonomi içinde gelir dolaşımı hızının ölçümü
ışık hızı
(para) tedavül (dolanım) hızı
bir ekonomi içinde gelir dolaşımı hızının ölçümü
paranın tedavül hızı (belirli bir dönem içinde tedavül eden toplam paranın para miktarına oranı