vitality

  1. Noun canlılık, dirilik, hayatiyet, zindelik, cevvaliyet.
    A person of great vitality.
  2. Noun yaşama, süreklilik, devamlılık, dayanma gücü.
    The vitality of an institution.
  3. Noun can, ruh.
  4. Noun gelişebilme, büyüyebilme.
    His vitality was lessened by illness.
sönmek Verb
ekonomik canlılık Noun
bir kurumun canlılığı