-
Noun canlılık, dirilik, hayatiyet, zindelik, cevvaliyet.
A person of great vitality.
-
Noun yaşama, süreklilik, devamlılık, dayanma gücü.
The vitality of an institution.
-
Noun can, ruh.
-
Noun gelişebilme, büyüyebilme.
His vitality was lessened by illness.