voter

English-Turkish Translation

  1. Noun seçmen.
  2. Noun oy veren, oy verme hakkı olan.
English-Turkish translations from the Atalay Dictionary, First Edition

English Turkish Phrases

absent voter
(US) oylamaya gelmeyen seçmen
absent voter
oylamaya gelmeyen seçmen
agricultural voter
tarım kesimi seçmeni
average voter
ortalama oy veren
casting voter
oy kullanan seçmen
float voter
serbest seçmen, bir partiye bağlı olmayan seçmen. Noun
floating voter
kararsız seçmen Noun, Politics-Intl. Relations
legal voter
kanuni oy verme hakkı olan
legally qualified voter
kanunen oy vermeye hakkı olan vatandaş
ordinary voter
normal seçmen
qualified voter
oy hakkı olan kimse
registered voter
seçmen listesinde yazılı seçmen
registered voter
kayıtlı seçmen
scot and lot voter
belediye vergi mükellefi seçmen
swing voter
kararsız seçmen Noun, Politics-Intl. Relations
undecided voter
kararsız seçmen Noun, Politics-Intl. Relations
voting member voter
oy veren üye oy verme hakkı olan kişi
voter participation
seçime katılım oranı
voter raction
seçmen tepkisi
voter reaction
seçmen tepkisi
voter registration
seçmen kaydı
voter resistance
seçmenin direnmesi
voter resistance
seçmenlerin direnmesi
voter sentiment
seçmen oyu
voter turnout
seçime katılım oranı Noun, Politics-Intl. Relations
win voter acceptance
seçmenlerin oyunu almak Verb
English-Turkish phrases from Zargan's own database