English Turkish Phrases

(to enter a concert vs without ticket) (slang) gate crashing
kaynamak
Monsters vs. Aliens
Canavarlar Yaratıklara Karşı Proper Name, Cinema
English-Turkish phrases from Zargan's own database

Turkish-English Translation

  1. lan
  2. buying incentive
  3. us- weather market-maker
  4. hardy annual
Turkish-English translations from Zargan's own database

Turkish-English Phrases

(anahtarlık , tükenmez kalem vs
advertising novelty
(kahvaltıda , yemekte vs
at (one's) work (breakfast , dinner etc)
bir şeye şaşırmak (korkmak , memnun olmak vs
to be surprised at (frightened , pleased etc)
evde (okulda , kilisede , denizde vs
at home (school , church , sea etc)
fortran-algol vs
high level language
ilerideki (sayfalar , bölümler vs
(Lat.) et sequentis et sequentia
kablolar vs
spaghetti
kapıda (pencerede , masada vs
at the door (window , table etc)
kitap vs
annuals
sonuna doğru (bir sayfanın , bölümün , vs
(Lat.) ad finem
teknisyenler vs
black coated
üç kişilik (bir yemek , toplantı vs
(Fr.) a trois
vs açık saçık yazılar
erotica
vs arasındaki ilişkilerin iyileşmesi
detente
vs artırmak
to bump up Verb
vs biri duruma gelmek
to grow in Verb
vs gibi aynı marka altında bütün dünyada pazarlanan bir ürün
global product
vs gibi gerçeklere dayalı
demographics
vs kapağı
flush cover
vs kapanma saati
chucking out time
vs karşı olan tutumlarını belirleyen anket türü
attitude study
vs kullanarak adları temsil etme bilimi
acrology
vs neden olduğu varsayılan kötü niyetli şeytan
gremlin
vs taşımak için bele takılan zincir
chatelaine
vs yapıştırılan ya da tutturulan bildiri ya da reklam
affiche
vs yapmak
to bush Verb
vs'nin bulunduğu sayfanın alt bölümü
base line
vs'nin devamlı müşterisi
habitué de la maison
vs'nin en alt düzeyi
ground floor
vs'nin filme aktarılması
filmization or filmisation
vs'nin güvertesinden denize düşmek
to fall overboard Verb
(bir görev , vs'nin) en büyük ya da güç bölümünü bitirmek
to break the back of Verb
(bir kitabın , vs .) lüks baskısı
edition de luxe
(çamaşır bez, vs.) sıkmak
wring out Verb
(otomobil vs ile) ayrılmak
to drive off Verb
açıklama vs'den önceki coşkulu müzik parçası
fanfare Noun
bir artist, yazar vs'nin destekleyicileri
entourage Noun
bir kitap , oyun , vs .'nin filme aktarılması
filmization
bir öneriye, politikaya, habere vs. yapılan yorum
spin Noun
bir şeyde becerikli olmak (marifetli , beceriksiz , eli çabuk , eli ağır vs olmak
to be clever at (food , bad , quick , slow etc) sth Verb
büroda vs ev işi dışında çalışanlar
black coated
Çinli vs görünümlü olan
gook
elde etmesi , yapması vs . kolay kolay
easy meat
hayvanların herhangi bir şekilde (beslenme, üretim, deney, eğlence vs. amacıyla) kullanılmasına karşı olan
vegan Adjective
hayvansal gıda (et, süt, vs.) yemeyen
vegan Adjective
hayvansal ürün (deri, yün, vs.) kullanmayan
vegan Adjective
hizmet vs üretimi
bargaining chip
hizmet vs üretimi
baseload
ilan vs'nin ana başlığı
main head
ilginç vs olmak
to grow on Verb
italik vs gibi yazı türü
face
kredi kartı harcamalarından kazanılan ödül, puan vs.
cashback Noun, Banking
notların vs kaydedildiği
personal organizer
sürekli masraf gerektiren mal, eşya, iş, vs.
money pit Noun
vasiyetname eki vs'yi geçersiz kılma niyeti
animus revocandi
yapması vs kolay
easy meat
Turkish-English phrases from Zargan's own database