watcher

  1. Noun seyirci, gözleyici.
  2. Noun bekçi, gözcü, nezaretçi, nöbetçi.
  3. Noun bakıcı, koruyucu.
kuş gözlemcisi. Noun
kuş meraklısı, kuşları incelemeye meraklı kimse, kuşçu.
Komünist Çin'deki siyasal gelenekleri dışarıdan gözleyen kişiler
memur vb
gözü saatte olan kişi
mesai saatinin bitmesinden başka bir şey düşünmeyen çalışan Noun
kıyı bekçisi
yangın gözcüsü
süt taşı Noun, Food-Kitchen
süt taşırmaz Noun, Food-Kitchen
şirketi ele geçirme niyetinde olan kişileri gözleyerek bu konuda şirket yetkililerini uyaran piyasa danışmanı
şirketi devralma amacıyla piyasadan o şirketin hisse senetlerini satın alanları izleyen danışman
borsa gözlemcisi