davranışlarını düzeltmek
Verb
eski alışkanlıklarına dönmek
Verb
eski alışkanlıklarına dönmek
Verb
bir şeyi dolambaçlı yollarla elde etmek
Verb
yol ayrımında bulunmak
Verb
Sen kendi işine bak! Bırak onun yakasını! Vazgeç! Aldırma!
hem iyi hem kötü (etkileri) olmak.
hem iyi hem kötü (etkileri) olmak.
yolun tıkanması veya saban
her iki tarafı da idare etmek, tavşana kaç tazıya tut demek, hem nalına hem mıhına vurmak.
dolambaçlı yollardan zengin olmak
Verb
(deniz) kızağın üstünde hareket ettiği zemin
her iki olanağı eli altında tutmak
Verb
birinin çevirebileceği dolapları bilmek
Verb
gösterişsiz şekilde yaşamak
Verb
Davranışlarına dikkat et.
birinin sözlerini boğazına tıkamak
Verb
birinin sözlerini boğazına tıkmak
Verb
birşeyi üç kişi arasında paylaştırmak
Verb
eski alışkanlıklara bağlı kalmak
Verb
…liğine, …lamasına, …vari, … tarzında, …'e doğru, …cileyin anlamları katarak zarf yapar.
ör.: sideways, flatways, edgeways, always, anyways, noways.
Suffix
hem olumlu hem olumsuz etkiye sahip olmak
Verb
iki türlü de etkili olmak
Verb
çeşitli araçlar/vasıtalar, özellikle malî kaynaklar bulma yolları.
Committee of Ways and means: Bütçe Encümeni.
(Br) İngiltere'nin maliyesini denetleyen Avam Kamarası'na bağlı kurul
meşru vasıta ve yollar
Noun, Law