willow

English-Turkish Translation

  1. Noun, Plant Species söğüt
  2. Noun, Textile Industry açıcı
  3. Noun, Botany söğüt
    (Salix).
  4. Noun söğüt odunu/kerestesi.
  5. Noun söğütten yapılmış kriket veya beyzbol sopası.
  6. Noun (a) pamuk/yün ditme makinesi, (b) bu makine ile pamuk/yün ditmek.
English-Turkish translations from the Atalay Dictionary, First Edition

English Turkish Phrases

basket willow
sorkun, sepetçi söğüdü
(Salix viminalis).
glaucous willow
pussy willow.
osier willow
sorkun, sepetçi söğüdü
(Salix viminalis).
pussy willow
püklü söğüt ağacı
red willow
kızıl söğüt
(Salix rubra).
weeping willow
salkım söğüt
(Salix babylonica).
weeping willow
salkımsöğüt
(Salix babylonica).
weeping willow
salkım söğüt Noun, Plant Species
white willow
aksöğüt
(Salix alba).
willow grouse
bataklık tavuğu
(Lagopus albus) Arktik bölgede yaşar, serçegillerden ötücü bir kuş.
willow herb
söğüt otu
(Epilobium angustifolium). Yaprakları söğüt yaprağına benzer, mor çiçekler açan bir bitki. Noun
willow oak
söğüt meşesi
(Quercus Phellos). ABD'nin GB bölgesinde yetişen yaprakları mızrak ucu gibi sivri,
kerestesi sert ve makbul bir meşe.
Noun
willow pattern
(çinicilikte) söğüt deseni.
willow ptarmigan
bataklık tavuğu
(Lagopus albus) Arktik bölgede yaşar, serçegillerden ötücü bir kuş.
willow warbler
söğüt öteğeni
(Phylloscopus trochilus).
great willow herb
willow herb Noun
English-Turkish phrases from Zargan's own database