winning

English-Turkish Translation

  1. kazanma, yenme, galip gelme.
  2. winnings: kazanç, kazanılan para.
  3. kazanan, yenen, galip, muzaffer.
  4. cazip, çekici, alımlı, sevimli, lâtif, hoş.
    a winning smile.
English-Turkish translations from the Atalay Dictionary, First Edition

English Turkish Phrases

chance of winning
kazanma şansı
gambling winning
kumar kazancı
not to have a show of winning
kazanma umudu olmamak Verb
show of winning
kazanma şansı
winning hazard
topu deliğe sokan vuruş.
winning post: yarışın bitiş noktasını işaretleyen kazık.
winning stroke:
başarı kazandıran vuruş.
winning number
(piyango) kazanan numara
winning number
kazanan numara
winning of the war
savaşın galibi
winning party
kazanan taraf
winning smile
karşısındakini etkileyici gülümseme
winning streak
galibiyet serisi Noun, Sports
winning ticket
kazanan bilet
winning ticket
ganyan
be on the winning side
kazanan tarafta olmak Verb
draw a prize winning ticket
piyangoda kazanan numarayı çekmek Verb
have a winning way with people
insanlara sempatik görünebilmek Verb
look the winning argument
inandırıcı görünmek Verb
on the winning side
kazanan tarafta Noun
the winning side
kazanan taraf Noun
English-Turkish phrases from Zargan's own database