wipe

  1. Transitive Verb silmek.
    wipe your feet/shoes (on the mat). wipe your nose (on/with your handkerchief). He wiped the
    furniture with a damp cloth.
  2. Transitive Verb
    wipe off/out vb.: silerek temizlemek.
    wipe the dirt off your shoes. wipe the dust from the
    picture.
    wipe down: evin bir kısmını ıslak bezle silmek.
    to wipe down the walls.
  3. Transitive Verb
    wipe away/off: silmek, silip kurulamak/çıkarmak.
    wipe away tears: gözyaşlarını silmek.

    wipe that smile off your face!
    wipe off: tasfiye etmek, temizlemek.
    to wipe off a debt.
  4. Transitive Verb
    wipe from: unutmak, (hafızadan) silmek, uzaklaştırmak.
    to wipe a thought from one's mind.
  5. Transitive Verb sürmek, sıvazlamak.
    He wiped his hand across his brow.
  6. Transitive Verb vurmak.
    wipe someone's face with a stick.
  7. Noun silme, siliş.
    She gave a few quick wipes to the furniture: Mobilyayı alelacele siliverdi.
  8. Noun temizleme.
  9. Noun ovma, ovuşturma, sürtme.
  10. Noun mendil, havlu, kurulama bezi.
  11. Noun vuruş, tokat, dayak.
  12. Noun istihza, alay.
tepeleyip geçmek, hakaret edercesine davranmak.
hor/hakir görmek, horlamak, aşağılamak, tahkir etmek
başkasından önce davranmak, sırasını kapmak.
bütün bir şehri haritadan silmek Verb
bütün şehri haritadan silmek Verb
silmek Verb
sildirmek Verb
kurulamak Verb
silmek
bozmak Verb
zimmet bakiyesini silmek Verb
bir zimmet bakiyesini silmek Verb
borçlu bakiyesini silmek Verb
bir borçu silmek Verb
bir ipotek borcunu ödemek Verb
ipoteği itfa etmek Verb
borçları silmek Verb
birinin gözlerini silmek Verb
hesaptan silmek Verb
(a) önem vermemek, hesaba katmamak, hiçe saymak, yok saymak/addetmek, (b) yok etmek, mahvetmek, (haritadan)
silmek.
The whole town was wiped off the map: Şehir tamamıyla yok olmuştu/haritadan silinmişti.
silinmek Verb
(a) yok etmek, mahvetmek, yıkmak, silip süpürmek, kökünü kazımak.
The earthquake wiped out the entire.
city. The doctors are searching for a cure that will wipe out cancer. (b)
k.d. öldürmek, katletmek.
They wiped him out to keep him from appearing as a witness. (c) silmek, (içini) temizlemek.
to wipe the bath out.
bir ayıbı temizlemek Verb
bütün bir orduyu yok etmek Verb
bir hakaretin acısını çıkarmak Verb
eski yaraları unutup barışmak Verb
nüfusu yok etmek Verb
birinin gözlerini silmek Verb
silip süpürmek.
bir şeyi karatahtadan silmek Verb
tam bozguna/yenilgiye/hezimete uğramak.
The government party wiped the floor with the opposition in
the last election: Son seçimde iktidar partisi muhalefet karşısında tam yenilgiye uğradı.
=
wipe the ground with someone
k.d. (a) birini rezil etmek, utandırmak, utancından yerin dibine
geçirmek, (b) yere sermek, tamamile yenmek, pestilini çıkarmak. 12.
wipe up: (a) (dökülen sıvıyı vb.) silip kurutmak, (kir, leke vb.) çıkarmak, temizlemek, (b) (yıkanmış tabak vb. yi) kurulamak.
kara tahtayı silip temizlemek Verb
silmek Verb
silip temizlemek Verb
sildirmek Verb