tepeleyip geçmek, hakaret edercesine davranmak.
hor/hakir görmek, horlamak, aşağılamak, tahkir etmek
başkasından önce davranmak, sırasını kapmak.
bütün bir şehri haritadan silmek
Fiil
bütün şehri haritadan silmek
Fiil
zimmet bakiyesini silmek
Fiil
bir zimmet bakiyesini silmek
Fiil
borçlu bakiyesini silmek
Fiil
bir ipotek borcunu ödemek
Fiil
birinin gözlerini silmek
Fiil
(a) önem vermemek, hesaba katmamak, hiçe saymak, yok saymak/addetmek, (b) yok etmek, mahvetmek, (haritadan)
silmek.
The whole town was wiped off the map: Şehir tamamıyla yok olmuştu/haritadan silinmişti.
(a) yok etmek, mahvetmek, yıkmak, silip süpürmek, kökünü kazımak.
The earthquake wiped out the entire. city. The doctors are searching for a cure that will wipe out cancer. (b)
k.d. öldürmek, katletmek.
They wiped him out to keep him from appearing as a witness. (c) silmek, (içini) temizlemek.
to wipe the bath out.
bir ayıbı temizlemek
Fiil
bütün bir orduyu yok etmek
Fiil
bir hakaretin acısını çıkarmak
Fiil
eski yaraları unutup barışmak
Fiil
birinin gözlerini silmek
Fiil
bir şeyi karatahtadan silmek
Fiil
tam bozguna/yenilgiye/hezimete uğramak.
The government party wiped the floor with the opposition in the last election: Son seçimde iktidar partisi muhalefet karşısında tam yenilgiye uğradı.
=
wipe the ground with someone k.d. (a) birini rezil etmek, utandırmak, utancından yerin dibine geçirmek, (b) yere sermek, tamamile yenmek, pestilini çıkarmak. 12.
wipe up: (a) (dökülen sıvıyı vb.) silip kurutmak, (kir, leke vb.) çıkarmak, temizlemek, (b) (yıkanmış tabak vb. yi) kurulamak.
kara tahtayı silip temizlemek
Fiil