wire

  1. Noun tel.
  2. Noun tel örgü, telden yapılmış şey.
  3. Noun kablo, elektrik/telefon/telgraf teli.
  4. Noun, Maritime Traffic çelik halat.
  5. Noun telgraf(name).
  6. Noun telgraf.
    to send (a message) by wire: telgraf çekmek, telgrafla (haber) göndermek.
  7. Noun müzik aleti teli.
  8. Noun (atyarışı) bitiş hattı.
  9. Noun (kâğıt hamurunun üzerine serildiği) tel elek.
  10. Noun (gizlice kullanılan) nüfuz,
    argo torpil.
    pull wires
    k.d. torpil patlatmak, nüfuz
    kullanarak elde etmek, perde arkasından ipleri çekmek.
  11. Verb tel çekmek, tel ile donatmak.
  12. Verb kablo çekmek, elektrik donanımı yapmak.
  13. Verb tel ile bağlamak.
    He wired the halves together.
  14. Verb telgraf çekmek, tellemek, telgrafla (haber, para vb.) yollamak.
    Please wire the money at once. wire
    her to come home. He wired me (about) the results of the examination.
  15. Verb tele dizmek.
    to wire beads.
  16. Verb tel tuzakla yakalamak.
  17. Verb kroke oyununda topu telin arkasına getirerek vurulmasını önlemek.
Tellerin soğuk çekilmesi (NACE kodu: 24.34) Noun, Trades-Professions
Tel ürünleri, zincir ve yayların imalatı (NACE kodu: 25.93) Noun, Trades-Professions
tökez teli Noun
tuzak ipi Noun
telgrafla kabul
dikenli tel.
çıplak tel.
dikenli tel
lastik teli Noun, Transport
barbed wire
kümes teli, ince tel kafes. Noun
nizamnameye uygun telgraf
post restant olarak gönderilen elt
beton teli Noun, Construction
iletici tel
geçirici tel
nâkil teli
bakır tel
telgrafla emri geri almak Verb
telgrafla iptal etmek Verb
akımsız tel.
çekme tel
elektrik sigorta teli
toprak teli. Noun
ground lead Noun
telgraf vermek Verb
karmakarışık
yüksek voltaj teli
cambaz teli/ipi: yükseğe gerilmiş ve üzerinde cambazların oynadığı tel/ip. Noun
yüksek gerilim kablosu Noun
bir elektriksel gösterge aleti
bağlama teli
bir telgrafı yeniden çekmek Verb
nakil
gerilimli/akımlı tel, güç ileten elektrik teli. Noun
açıkgöz/faal/atak/atik kimse. Noun
akımlı tel,
mec. pek faal kimse.
piyano teli, gerilmeye dayanıklı sert çelik tel.
jiletli tel Noun
arka cam ısıtıcı bağlantı teli Noun, Transport
telgrafı yeniden çekmek Verb
bir telgrafı yeniden çekmek Verb
telgrafla sipariş vermek Verb
telgraf göndermek Verb
birine telgraf göndermek Verb
sırma
telefon hattını dinlemek Verb
telgraf teli
telefonla telgraf göndermek Verb
telgrafı telefonla bildirmek Verb
telefon teli
telefon.
There's someone on the wire for you: Biri telefonda seni arıyor.
telgrafla göndermek Verb
yere yakın yerleştirilen ve ayak takıldığında bir alarmı ya da patlayıcı mekanizmayı harekete geçiren tuzak teli
tökezleme teli
tramvay/troleybüs teli.
ana telgraf hattı
kılı kılına, son anda/dakikada.
to get in under the wire: son anda/kılı kılına yetişmek.
acele telgraf
o kitabın armağan edildiği kişiye ithaf edildiğine dair yazı yazmak Verb
bir evi elektrik tesisatı ile donatmak Verb
telgraf kabulü
telgraf adresi
telgraf cevabı
gayretle çalışmaya başlamak Verb
başlamak Verb
telgrafla cevap vermek Verb
kablolu asma köprü
tel fırça.
kodes
hapishane
elek teli.
postrestant olarak gönderilen telgraf
tel keskisi.
dikenli tel mania.
tel örgü Noun
tel örgü Noun
tel ölçeği, tel mastarı, tel kalınlığı.
tel örgü.
telli cam.
ince çayır
(Cynodon Dactylon).
(US) büyük menkul kıymetler şirketi ile ilgili konuşma dili terimi
gayretle çalışmaya başlamak Verb
tel örgü Noun
tel örgü Noun
belirli bir poliçenin iptal edilmesi konusunda acenteye çekilen emir telgrafı
tel ile ses kaydı, tele kaydedilen ses.
telgraf haberi
tel halat, tel kablo.
tel ekran
haber ajansı.
haber ajansı bandı
birine hisse senetlerini satması için telgraf çekmek Verb
kablo sıyırma pensesi Noun
telefon dinleme
telgrafla para havalesi
elektronik havale
banka havalesi Noun, Banking
(US) telgraf para havalesi
ip cambazı
telli çark, yuvarlak tel fırça.
yumurta çırpacağı Food-Kitchen
yumurta çırpıcı Food-Kitchen
haberleşme ağı santralı binası Noun
bulaşık teli
telden çit
bir firmada işletme gücü durumunda olmak Verb
tellenmek Verb
manyetik (mıknatıslı) tel bellek