work for

English Turkish Phrases

work for one's board
boğazı tokluğuna çalışmak.
work for one's keep
boğaz tokluğuna çalışmak Verb
work for one's own account
kendi hesabına çalışmak Verb
work for one's own living
geçiminısağlamak için çalışmak Verb
work for one's own living
geçimini sağlamak için çalışmak Verb
work for 8 hours at a stretch
ara vermeden sekiz saat çalışmak Verb
work for hire
ivaz karşılığı çalışmak Verb
work for love
para karşılığı olmadan çalışmak Verb
work for nix
haybeden çalışmak Verb
work for sb's election
birinin seçilmesi için çalışmak Verb
work for someone
biri üzerinde etkili olmak Verb
work for someone
biri adına çalışmak Verb
work for someone
biri için işe yaramak Verb
work for someone
birinde işe yaramak Verb
work for someone
birinin işine yaramak Verb
work for someone
birinin elemanı olmak Verb
work for someone
biri için uygun olmak Verb
work for someone
biri için çalışmak Verb
work for something
bir şirkette çalışmak Verb
work for something
birşeyi sağlamak için çalışmak Verb
work for something
bir şirket adına çalışmak Verb
work for something
bir şirket için çalışmak Verb
work for something
birşey için çaba göstermek Verb
work for something
birşey için çabalamak Verb
work for something
birşeye ulaşmak için çalışmak Verb
work for something
bir şirketin elemanı olmak Verb
work for something
birşey için çalışmak Verb
work for something
bir şirkette görevli olmak Verb
work for the common good
kamu yararına çalışmak Verb
work for the enlightenment of mankind
insanlığın aydınlanması için çalışmak Verb
work for the good of the country
memleket yararına çalışmak Verb
work for the good of the country
vatan uğruna çalışmak Verb
work for the good of the country
memleket uğruna çalışmak Verb
work for the good of the country
vatan yararına çalışmak Verb
be instrumental in finding well paid work for a friend
bir dosta iyi maaşlı bir iş bulmasında yardımcı olmak Verb
cut out work for sb
birine kendisine göre bir iş vermek Verb
have been out of work for a year
bir yıldır işsiz oturmak Verb
have to work for peanuts
boş yere iğneyle kuyu kazmak Verb
stopping work for a while
paydos
to work for money
para için çalışma
aptitude for work
çalışmaya yetenekli
ask for work
iş istemek Verb
be a demon for work
işten yılmadan çalışmak Verb
be in trim for rough work
zorlu bedenen çalışmaya hazır olmak Verb
be incapacitated for work
işe ehliyetsiz olmak Verb
be looking for work
iş aramak Verb
burn with love for one's work
işi için yanıp tutuşmak Verb
collect material for a scientific work
bilimsel bir yapıt için malzeme toplamak Verb
contract for work
istisna sözleşmesi Noun, Law
enthusiasm for work
işe karşı heves
equal pay for equal work
eşit iş için eşit ücret
equal pay for equal work
eşit işe eşit para
European Agency for Safety and Health At Work (EU-OSHA)
Avrupa İş Sağlığı ve Güvenliği Ajansı
fit for work
işe yatkın
fit for work
işe uygun
fit for work
işe elverişli
fit for work
çalışabilir (sağlam
Foundation for the Support of Women's Work
Kadın Emeğini Değerlendirme Vakfı (KEDV)
give orders for the work to be started
işin başlaması için emir emr vermek Verb
give orders for the work to be started
işin başlaması için emir vermek Verb
glutton for work
çok çalışan
have one's work cut for one
işi kendisi için biçilmiş kaftan olmak Verb
have one's work cut out for one
işi başından aşmak, işi çok zor olmak.
incapacitation law for work
çalışma ehliyeti olmayış
look for work
iş aramak Verb
not in the humo u r for work
çalışmaya niyeti olmamak Verb
opportunity for work
iş imkânı
pension for injury at work
iş başında kazadan dolayı emekliliğe ayrılma
remuneration for work
işin karşılığının ödenmesi
scheme for the term's work
sömestr programı
Social work activities without accommodation for the elderly and disabled (NACE code: Q88.1)
Yaşlılar ve bedensel engelliler için barınacak yer sağlanmaksızın verilen sosyal hizmetler (NACE kodu: 88.1) Noun, Trades-Professions
Social work activities without accommodation for the elderly and disabled (NACE code: Q88.1.0)
Yaşlılar ve bedensel engelliler için barınacak yer sağlanmaksızın verilen sosyal hizmetler (NACE kodu: 88.10) Noun, Trades-Professions
train for secretarial work
sekreterlik işi için yetiştirmek Verb
turn up early for work
işe erken gelmek Verb
unfit for work
çalışacak ehliyette değil
unfitness for work
çalışacak ehliyette olmama
work all day for a mere pittance
bütün gün boğaz tokluğuna çalışmak Verb
work hard for one's living
geçimini sağlamak için çok çalışmak Verb
work something out for yourself
birşeyi kendi kendine çözmek Verb
work something out for yourself
birşeyi kendi kendine anlamak Verb
work something out for yourself
birşeyin çözümünü kendi başına bulmak Verb
English-Turkish phrases from Zargan's own database