work out

  1. (a) (dikkatle çalışıp düşünerek) çözüm yolu/ yol/çare bulmak.
    to work out a solution to a problem.
    (b) çözmek, halletmek, hesaplamak.
    work out a problem. to work out a sum. (c)
    gen.
    work out to = work out at: sonuçlanmak, neticelenmek, sonuç vermek, sonuca varmak/ulaşmak, erişmek, mal olmak, baliğ olmak.
    Things have worked out badly. It worked very well for me. wonder how their ideas worked out in practice?The bill works out to $500.
    How much does it work out at? Kaça çıkar?(d) gelişmek, başarılı olmak, (e) plânlamak, kararlaştırmak.
    To work out the details. (f) gerçekleşmek, mümkün olmak.
    I hope this works out. (g) idman yapmak.
    to work out in the gymnasium. (h) (maden damarı) bit(ir)mek.
    The mine was worked out years ago.
idman, antrenman. Noun
deneme çalışması. Noun
yetenek denemesi. Noun
bir hesap yapmak Verb
hesap yapmak Verb
bir koalisyon oluşturmak Verb
bir problemi çözmeye çalışmak Verb
problemi çözmeye çalışmak Verb
yazılı ihbar düzenlemek Verb
bulmak Verb
baliğ olmak Verb
(maden ocağını) tükeninceye kadar işletmek Verb
birşey tutmak Verb
birşey etmek Verb
tutarı birşey olmak Verb
az tutmak Verb
ucuza gelmek Verb
pahalıya gelmek Verb
çok tutmak Verb
zararına çalışmak Verb
nasıl olacağını planlamak Verb
nasıl olacağını ayrıntılarıyla planlamak Verb
kaç tane olduğunu hesaplamak Verb
ne kadar olduğunu hesaplamak Verb
faiz hesaplamak Verb
çalışma saatleri dışında çalışma
çalışma saatleri dışındaki çalışma
birşeyi hesaplamak Verb
birşeyin çözümünü bulmak Verb
üzerinde kafa yorarak çözmek Verb
birşeyin ayrıntılarını düşünmek Verb
birşeyi planlamak Verb
birşeyi ince ince düşünmek Verb
anlamak Verb
hesap yapmak Verb
hesaplamak Verb
bir konuşmanın taslağını çıkarmak Verb
enlem ve boylam dairelerine göre geminin bulunduğu yeri saptamak Verb
işte olmak Verb
işsiz durumda olmak Verb
aylak olmak Verb
işsiz kalmak Verb
iş en atılmak Verb
işten atılmak Verb
bir işi yapmak Verb
bir işi başarıyla sona erdirmek Verb
işi yapmak Verb
taşeronluk işi yapmak Verb
iş yapmak Verb
birine kendisine göre bir iş vermek Verb
işini kaybetmek Verb
işsiz kalmak Verb
bir yıldır işsiz oturmak Verb
işi başından aşkın olmak Verb
işi başından aşmak, işi çok zor olmak.
sadece hafta aşırı çalışmak Verb
işsiz
görevsiz
aylak
işi dağıtmak Verb
işten atmak Verb
birşeyi kendi kendine çözmek Verb
birşeyi kendi kendine anlamak Verb
birşeyin çözümünü kendi başına bulmak Verb