wretched

  1. Adjective sefil, perişan, acınacak halde, bitkin, üzgün.
    feeling wretched after an illness.
    I'm feeling
    pretty wretched: Hiç keyfim yok.
  2. Adjective bahtsız, biçare, bedbaht.
    a wretched life.
  3. Adjective menfur, mel'un, lânet/nefret uyandıran, aşağılık, âdi, bayağı.
    a wretched little liar.
    I can't
    find the wretched thing: Bu lânet şeyi bulamıyorum.
  4. Adjective basit, değersiz.
    a wretched job of sewing.
  5. Adjective berbat, fena, kötü.
korkunç kaza
kötü sağlık durumu
darülaceze
küçük dükkân
fahiş fiyat
feci hava
acıklı bir halde olmak Verb
perişan olmak Verb
sürünerek (sefalet içinde) yaşamak.
sefil şartlar altında yaşamak Verb
çok feci durumda
büyük yoksulluk içinde yaşamak Verb
feci sefalet içinde yaşamak Verb
halimiz çok acıklı