yüklemek

Turkish-English Translation

  1. Verb, Information Technology to download
  2. Verb to install
  3. Verb, Information Technology to load
  4. Verb to ascribe
  5. Verb to burden
  6. Verb to freight
  7. Verb to impute
  8. Verb to lay to
  9. Verb to load up
  10. Verb to saddle
  11. Verb to stevedore
  12. Verb to weigh down
  13. Verb to attribute
  14. Verb, Electricity-Electronics to charge
  15. Verb to impose
Turkish-English translations from Zargan's own database

Turkish-English Phrases

arazi yükleme deneyi
field loading test Noun, Construction
ön yükleme basıncı
preconsolidation pressure Noun, Construction
(mahkemenin) masrafları birine yüklemek
to award the cost to someone (to award the cost against sb) Verb
… külfetini …e yüklemek
to throw the burden of …ing on … Verb
… külfetini …e yüklemek
to throw the burden of …ing upon … Verb
…in sorumluluğunu …e yüklemek
to cast the burden of … on … Verb, Law
ağırlık yüklemek
to weight Verb
altı ayda bir borca faiz yüklemek
to add interest to the debt every six months Verb
altı ayda bir borca faiz yüklemek
to add interest to the debt half-yearly Verb
arabayı yüklemek
to load a cart Verb
aşırı yüklemek
to load down Verb
aşırı yüklemek
to overcharge Verb
avaryayı yüklemek
to suffer the average Verb
başkasına yüklemek
to offload Verb
bir borç yüklemek
to fasten an obligation Verb
bir gemiye dökme mal yüklemek
to load a vessel in bulk Verb
bir şeyi birine yüklemek
to adjudge something to sb Verb
bir şeyin kabahatini birinin boynuna yüklemek
to stick something to sb Verb
bir şeyin sonucunu birine yüklemek
to ascribe the blame for something to sb Verb
bir suçu birine yüklemek
to hang a rap on sb Verb
bir trene mal yüklemek
to load goods aboard a train Verb
bir vagona yüklemek
to stow a wag (g) on Verb
bir vergiyi müşteriye yüklemek
to pass a tax onto the customer Verb
bir yükümlülük yüklemek
to impose an obligation Verb
birine bir sorumluluk yüklemek
to saddle someone with a responsibility Verb
birine bir suç yüklemek
to impute a crime on sb Verb
birine bir suç yüklemek
to prefer charges Verb
birine bir yükümlülük yüklemek
to throw an obligation on sb Verb
birine borç yüklemek
to encumber someone with debts Verb
birine fazla iş yüklemek
to overwork sb Verb
birine iş yüklemek
to load someone with work Verb
birine masrafları yüklemek
to land someone with the expenses Verb
birine suç yüklemek
to lay a mistake to sb's charge Verb
birine vergi yüklemek
to pass on a tax to sb Verb
birine yüklemek
to entail upon sb Verb
birine yükümlülük yüklemek
to fasten an obligation on sb Verb
çöp yüklemek
to shoot rubbish Verb
davacının isnat ettiği suçu kendisine yüklemek
to retaliate a charge on the accuser Verb
davacıya mahkeme masraflarını yüklemek
to condemn someone to pay the cost Verb
dayanabileceğinden fazla iş yüklemek
to overtax Verb
dükruvar yüklemek
to stand delcredere Verb
fazla sorumluluk yüklemek
to overburden Verb
fazla yük yüklemek
to overcharge a freight Verb
fazla yüklemek
to overload Verb
fazla yüklemek
to supercharge Verb
gemiye kömür yüklemek
to bunker Verb
gemiye parça eşya yüklemek
to load a y on the berth Verb
gemiye parça eşya yüklemek
to load a ship on the berth Verb
gemiye yakıt yüklemek
to bunker Verb
gemiye yük yüklemek
to take a ship to freight Verb
gemiye yüklemek
to ship Verb
gemiye yüklemek
to embark Verb, Maritime Traffic
gemiyi yüklemek
to take the ship to freight Verb
gemiyi yüklemek
to take a y to freight Verb
geri yüklemek
to restore Verb, Information Technology
gideri doğrudan şubeye yüklemek
to charge cost directly to the department Verb
güverteye yüklemek
to ship on deck Verb
harcamaları hazineye yüklemek
to charge an expenditure to the public debt Verb
harcamaları hazineye yüklemek
to charge an expense to the public debt Verb
hatayı birine yüklemek
to attribute the fault to sb Verb
içki parasını birine yüklemek
to stick someone for the drinks Verb
ilave masrafları hesaba yüklemek
to be charged for extras Verb
ipotek yüklemek
to encumber with a mortgage Verb
ispat yükümlülüğünü davacıya yüklemek
to cast the burden of proof upon the plaintiff Verb
ispat yükünü karşı tarafa yüklemek
to reverse the onus of proof Verb
kabahati birine yüklemek
to attach the blame to someone for sth Verb
kabahati yüklemek
to lay the blame at sb's door Verb
kabahati yüklemek
to impute a fault to Verb
kabahati yüklemek
to blame Verb
kaldıracağından fazla iş yüklemek
to spread oneself thin Verb
kurumlar vergisi yüklemek
to charge corporation tax Verb
kusuru birine yüklemek
to attribute the fault to sb Verb
mal yüklemek
to dispatch goods Verb
malları yüklemek
to take goods aboard Verb
malları yüklemek
to load goods Verb
masrafı birine yüklemek
to charge the expense to sb Verb
masrafı devlete yüklemek
to award the cost against the state Verb
masrafları birinin sırtına yüklemek
to pass costs on Verb
masrafları doğrudan şubeye yüklemek
to charge costs directly to the department Verb
masrafları karşı tarafa yüklemek
to pass costs on Verb
masrafları yüklemek
to allocate to bear the costs Verb
masrafları yüklemek
to bear the expenses Verb
masrafları yüklemek
to carry costs Verb
masraflarını birine yüklemek
to award the cost against sb Verb
masraflarını birine yüklemek
(court expenses) to award the cost to sb Verb
navlun ücreti yüklemek
to charge freight Verb
parasal bir yükümlülük yüklemek
to impose a pecuniary obligation Verb
parça eşya yüklemek
to freight by parcels Verb
parça eşya yüklemek
to load in parcels Verb
posta ücretini müşteriye yüklemek
to change the postage to the customer Verb
posta ücretini müşteriye yüklemek
to charge the postage to the customer Verb
posta ücretini müşteriye yüklemek
to charge the postage to a customer Verb
sırtına bir yük yüklemek
to inflict something . upon sb Verb
sistemi yeniden yüklemek
to reboot Verb, Information Technology
sorumluluğu başkasına yüklemek
to pass the buck Verb
sorumluluğu birinin omuzlarına yüklemek
to put responsibility on sb's shoulders Verb
sorumluluğu birinin omuzlarına yüklemek
to put responsibility to sb's shoulders Verb
sorumluluğu yüklemek
to set over Verb
suç yüklemek
to incriminate Verb
suç yüklemek
to inculpate Verb
suç yüklemek
to impute Verb
suçluya para cezası yüklemek
to amerce Verb
suçu birine yüklemek
to ascribe the fault to sb Verb
suçu birine yüklemek
to put the blame upon sb Verb
suçu esas suçluya yüklemek
to put the shoe on the right foot Verb
suçu yüklemek
to shoulder the guilt Verb
suçun sorumluluğunu birine yüklemek
to hold someone culpable Verb
taşıyabileceğinden fazla yük yüklemek
to overburden Verb
taşıyabileceğinden fazla yüklemek
to surcharge Verb
teçhizat amortismanıni maliyete yüklemek
to charge depreciation of equipment onto costs Verb
teçhizat amortismanını maliyete yüklemek
to charge depreciation of equipment onto costs Verb
uçağa bomba yüklemek
to bomb up Verb
uşağın kusurunu efendiye yüklemek
to attribute the servant's negligence to the master Verb
vagona yüklemek
to load on a waggon Verb
vazife yüklemek
to charge Verb
veraset vergisi yüklemek
to charge estate duty Verb
vergi yüklemek
to burden taxes upon Verb
vergi yüklemek
to charge duty Verb
vergiyi bir şey üzerine yüklemek
to pass on a tax Verb
yakıt yüklemek
to fuel Verb
yalan yere suç yüklemek
to frame up Verb
yeniden yüklemek
to reload Verb
yeniden yüklemek
to relade Verb
yeniden yüklemek
to recharge Verb
yük yüklemek
to embark cargo Verb
yükü kendi sırtına yüklemek
to make a rod for one's own back Verb
yüklemek (aşağı)
downstream load Information Technology
yüklemek (yukarı)
upload Information Technology
bir gemiyi yüklemek için ayırmak
to put up a vessel for freight Verb
fazla yüklemek veya doldurmak
to overload Verb
Turkish-English phrases from Zargan's own database

Turkish Dictionary (Kubbealti Turkish Dictionary)

  1. Taşıma işini ... taşıta yerleştirmek
Summary published in cooperation with Kubbealti Foundation. Please visit www.kubbealtilugati.com for the full entry, including etymologies, detailed senses, usage examples and much more.