yakinlik

Turkish-English Phrases

bankaya yakınlık
proximity to a bank
birine karşı yakınlık duymak
to be well inclined towards sb Verb
birine karşı yakınlık duymak
to have an inclination towards sb Verb
birine karşı yakınlık duymak
to enter into sb's feelings Verb
birine karşı yakınlık duymak
to feel warm towards sb Verb
birine yakınlık duymak
to feel for someone Verb
birisine sıcak yakınlık duymak
to feel a kindly interest towards sb Verb
cana yakınlık
amicability Noun
çarşıya yakınlık
proximity to the market
enerji kaynağına çok yakınlık
proximity to power source
istasyona yakınlık
proximity to the station
oy sayılarında yakınlık
closeness of a vote
vesaite yakınlık
proximity to transportation
yakınlık
affiliation Noun
yakınlık
warmth
yakınlık
contiguity Noun
yakınlık
vicinity Noun
yakınlık
immediacy
yakınlık
closeness
yakınlık
familiarity Noun
yakınlık
affinity Noun
yakınlık
propinquity Noun
yakınlık
similarity Noun
yakınlık
good feeling
yakınlık
approximation Noun
yakınlık
sympathy
yakınlık
proximity Noun
yakınlık
nearest
yakınlık
nearness
yakınlık
rapport
yakınlık
attentions
yakınlık
consanguinity
yakınlık
convergence
yakınlık
counterfeit
yakınlık
cousinage
yakınlık
cousinhood
yakınlık
filiation
yakınlık
kindredness
yakınlık
kinship
yakınlık bankaya yakınlık
proximity to a bank
yakınlık duymak
to feel sympathetic towards Verb
yakınlık duymak
to feel close to Verb
yakınlık duymak
to feel a sympathy for Verb
yakınlık göstererek
warmly Adverb
yakınlık göstermek
to express sympathy Verb
yakınlık göstermek
to show concern for Verb
yakınlık göstermek
to behave in a friendly way toward Verb
Turkish-English phrases from Zargan's own database

yakınlık
Yakın olma durumu